featured

Yanlış hakim görevden alınmış!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Abone ol

Bu kadar benzerlik fazla diye bir analiz yapmıştım İmamoğlu davasının bir önceki celsesinde ve o analizde şöyle bir bölüm vardı. “Eğer, Ekrem İmamoğlu yargılandığı davada mahkum olursa, hele de bu mahkumiyet siyasi yasaklı olmasına neden olursa o zaman İmamoğlu’nun muhaliflerinin elinden çok büyük imkan alınmış olacak. İmamoğlu’nun göreve geldiği günden beri hiçbir başarılı icraatı olmadığını kendisini seçen İstanbulluların bin pişman olduklarını iddia edenlerin elinden iddialarını ispat etme şansı kaybolacak”

Şimdi oraya geldik, elbette süreç henüz sonuçlanmadı ama, artık nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın oraya geldik. Bu saatten sonra İstanbul’da metrolar, otobüsler çalışmasa, Halk Ekmek, ekmek üretmese, sokaklar su birikintileri ile dolsa İmamoğlu’nun muhaliflerinin bunları gündeme getirmesinin dahi bir anlamı kalmadı. Özellikle davanın bir önceki hakiminin görevden alınması ve dava konusunun aklı başında hiç kimse tarafından herhangi bir ceza için ikna edici olmaması İmamoğlu’nu bir anda siyaseten dokunulmaz bir hale getirdi. İmamoğlu’nun şahsında da 6’lı masaya çok önemli bir koz verdi.

Aslında davadan alınan ilk hakimin kıymetini bilemedi bazıları. Asıl şimdi bu kararı veren hakimi görevden almaları gerekiyormuş belki de siyaseten. O çok bahsettikleri dış güçler bile bugüne kadar Cumhur ittifakı tarafına bu kadar belirgin bir olumsuzluk yaratmayı başaramadılar.

Ama asıl acı olan hukukun konusu olan bu yargılama sürecini ülkece siyaseten konuşuyor olmamız zaten.

Biz bunları defalarca yaşadık. AK Parti de biz bunları yaşarken yaşadıklarına isyan eden halkın hassasiyetleri üzerinden iktidar oldu. 28 Şubat zulmü bu zorba tavrın muhatapları olarak muhafazakarları seçtiğinden demokrasi ve hukuk talebi o dönemde en çok o taraftan gelmişti. Allah var başlangıçta AKParti de bu özgürlükçü tavrını genele yaymayı başarmıştı.

İmamoğlu İstanbul seçimlerini ikinci kez kazandığında kesinlikle sadece Binali Yıldırım’a karşı seçilmemişti. Erdoğan İstanbul konusunda kendisini de terazinin bir kefesinde konumlandırmaktan çekinmemişti ama olmadı. İşte orada başladı İmamoğlu’nun geleceğinin Erdoğan’ın hayat çizgisiyle benzeşeceği söylentileri. Ancak bu şekilde düşünenlere karşı farklı düşünenler de az değildi. Farklı düşünenlerin en büyük argümanları da o zamanlar Erdoğan’ın karşısında bir Erdoğan olmadığı yönündeydi. Erdoğan ve çevresinin siyasi pratiklerinin İmamoğlu’nun öylesine kahramanlaşmasına müsaade etmeyecekleri yönünde bir ön kabul vardı bu kesimde.

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Haber Kaynağı www.muhalif.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yanlış hakim görevden alınmış!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!