Ekonomiyi durdurmadan enflasyonu tek haneye düşürmenin zor olduğunu dile getiren Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur, enflasyonun en büyük düşman olduğunu ve üstüne gidilmesi gerektiğini belirtti.
Ulusal24 yayınına katılan Uğur, Türkiye ve küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Seçimlerden sonra oluşan ekonomi politikalarını ve yönetimini beğendiğini bile getiren Uğuru, “Bu yönetimin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. OVP de bunun önümüzü öngörecek şekilde yansıtılması oldu diyebiliriz. Agresif ama ulaşılabilir hedefler olarak görüyorum, daha gerçekçi enflasyonun yüzde 65 bandına çekilmesi ve önümüzdeki dönem yüzde 40’ın altına düşmeyeceğini kabul ediyor olmamız ve tedbirlerimizi ona göre alıyor olmamız gibi şeyler, büyüme için büyümenin olmayacağını İşte 4.5 gibi dendi belki onun da biraz altında olur. Bunun da kabul edilebileceğini söyleyen bir program yani gerçekçi bir program” ifadelerini kullandı.
Güçlü kobiler dışında diğer kobiler için durumun kolay olmayacağını söyleyen Uğur, çünkü krediler in bir ara gerçekten durduğunu, şimdi ise muslukların açılmış gibi gözükse de bankaların çok daha selektif davranacaklarını, dolayısıyla krediye ulaşım zorluğu devam edecek gibi durduğunu belirtti.
Ayrıca maliyetlerin çok arttığının altını çizen Uğur, “Eskiden ucuz krediye ulaşma imkanı vardı ama artık öyle olmayacak. Muhtemelen mevduat faizleri yüzde 35’in üzerinde seyredeceği bir dönem yaşayacaksak kredi faizleri de bunların da üzerinde olacaktır. Dolayısıyla kredilerin hem az hem de yüksek maliyetli olduğu bir yerde işte büyüme yapalım yatırım yapalım gibi bir dönemden ziyade mevcudu koruyalım dönemi yaşayacağız. Bu da önümüzdeki 12 ay devam eder diye düşünüyorum” dedi.
“Talep de daralacak”
Sıkı para politikaları uygulanan bir yerde talebin de aynı olmayacağına dikkat çeken Uğur, dolayısıyla talebin de daralacağını, şirketlerin de muhtemelen işletme sermayesi ihtiyaçları çok artmayacağı için krediye yönelik ilave taleplerinde de bir denge kurulacağını aktardı.
Startup’lar önem kazandı
Dünya’da kolay ve ucuz para dönemi kapanınca kar eden hem büyüme hikayesi güçlü olan hem de para yakmayan startup’lara odaklanıldığını ifade eden Uğur, “Dolayısıyla yatırımcılar çok daha selektif davranıyorlar ve bu hızlı bir şekilde nakdi pozitife değiştiremeyecek girişim şirketlerinin işlerinin zor olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“İklimin ekonomiye etkisi çok”
Küresel ekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uğur şöyle konuştu:
“Şimdi bütün Dünya’nın önceliklendirdiği konu enflasyonu düşürmek. Jeopolitik kutuplaşmanın Dünya ticaretine etkileri yani dramatik bir şekilde etkisi olduğunu düşünüyorum. İklim konusunun da ekonomiye çok etkisi oldu. Bütün bunlarla beraber yön arayan kırılgan bir dünya ekonomisi var karşımızda. Amerika krizleri iyi yönetiyor muhtemelen resesyona girmeden bu işi atlatacaklar diye düşünüyorum.
Avrupa’daki yavaşlama ve talep daralması tabi bizi çok etkiliyor ve etkileyecek.
Çin’de de bir daralma var ama orada öyle bir disiplin var ki Dünya ekonomisini etkileyecek bir olumsuzluğun yaşanacağını öngörmüyorum.
Bütün bunlara baktığımız zaman enflasyonun azalmasıyla tekrar hane halkı reel gelirlerinin 2024’ün ikinci yarısından itibaren artmaya başlayacağı ve bunun da büyümeyi tetikleyeceğini öngörüyorum.
Önümüzdeki 1 yıl bir geçiş dönemi yani kırılganlıkların devam edeceğini daha sonra ekonominin daha öngörülebilir olacağını düşünüyorum.
Çin ile olan tedirginliğin Türkiye’nin işine yarayacağını düşünüyoırum. Oyunumuzu iyi oynarsak tedariğin Çin’den Türkiye’ye kayacağını düşünüyorum.”
