featured

Kadın, Yaşam, Özgürlük! Mahsa Amini

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HİLAL SARI

İranlı kadınlar, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin başörtüsünden saçı göründüğü için ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesiyle başlayan hükümet karşıtı gösterilere öncülük ediyor. “Kadın, Yaşam, Özgürlük” Tahran’da ve İran’ın birçok kentinde devam eden gösterilerde öne çıkan slogan olurken, 8 Mart 1979’dan bu yana kendi kimliğini gizlemek zorunda olan kadınların mücadelesine hem İranlı erkekler, hem de dünya genelinde birçok ünlü isim destek oluyor. İranlı kadınların en temel özgürlüklerinden birini, istedikleri gibi görünebilme şanslarını elinden alan zorunlu başörtü kuralına karşı devam eden gösteriler, tarihteki en büyük özgürlük hareketlerinden biri olmaya aday. Tahran’dan gelen görüntüler, birçok İranlı kadının artık bu kurala uymadan evlerinden çıktığını gösteriyor. İran’da gösterilere destek veren kadınlardan gelen birçok açıklamada kadınların başörtülerini yakmasının İslam’a bir saygısızlık amacı taşımadığı, bunun sadece kendi seçme haklarının elinden alınmasına karşı verilen bir tepki olduğu da dile getiriliyor.

ABD’de 25 cent’lere resmi basılan ilk siyahi kadın ABD’li şair ve insan hakları aktivisti Maya Angelou’nun bir sözü var. Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Kurumu (UN Women) geçtiğimiz günlerde paylaştı bu sözü: “Bir kadın haklarına sahip çıkmak için her mücadele ettiğinde, farkında olmasa da veya açıkça belirtmese de tüm kadınlar için mücadele ediyordur.” İşte sokaklarda nefrete dansla karşılık veren İranlı cesur kadınlar, ülkelerindeki çağdaşlar için daha özgür bir geleceğin kapısını aralıyor.

DÜNYADA İRANLI KADINLARIN YANINDA

Oscar ödüllü yönetmenlerden Hollywood yıldızlarına, ünlü karikatüristlerden Anonymous gibi hacker gruplarına, kadın örgütlerinden siyasetçilere, Mahsa Amini’nin sembolü haline geldiği bu mücadeleye destek veren isimler saymakla bitmez. Oscar adaylığı da olan Golshifteh Farahani gibi İranlı aktörlerle başlayan farkındalık paylaşımlarına, Oscar ödül törenine ‘En İyi Yabancı Film” dalında aday olduğu halde eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Müslüman ülkelere vize kısıtlamasını proteste ederek katılmayan İranlı yönetmen Asghar Fahradi’ye, Pink Floyd’un kurucularından müzisyen Roger Waters’tan, milyonlarca takipçisi olan Josiah Frazier gibi Tik- Tok fenomenlerine, Pattie Smith, Yungblud ve Pearl Jam’in de aralarında olduğu yüzlerce sanatçı İran’daki özgürlük hareketine destek verdi. Türkiye’den şarkıcı Melek Mosso konserinde saçını keserek harekete destek verirken, tutuklu HDP Başkanı Selahattin Demirtaş da saçını kazıtarak harekete destek verdi. Model Tuğba Özay da sosyal medyada İranlı kadınlara güçlü destek veren isimlerden biri oldu.

KARİKATÜRLERİYLE DESTEK VERİYORLAR

İran’da ve dünya genelinde karikatüristler ve illüstrasyon sanatçıları da Mahsa Amini’nin sembolü haline geldiği harekete eserleriyle destek veriyor. İran hükümetinin internet erişimini kesmesi ve Facebook, WhatsApp ve Instagram gibi yaygın kullanılan sosyal medya uygulamaların İran’da kullanılamaması hareketin ateşini daha da körüklemiş gibi görünüyor. Instagram’da 1 milyona yakın takipçisi bulunan İranlı karikatürist Elon Musk’ı resmettiği karikatüründe kanlı bir mektupta “Starlink’e ihtiyacımız var Elon” dedikten kısa bir süre sonra, Elon Musk ülkede Starlink uydularının devreye girdiğini duyurdu.

CAN KAYBI ARTIYOR…

Ülke genelindeki internet kesintileri nedeniyle gösterilerdeki can kaybının kaça yükseldiği tam bilinmiyor. İran devlet medyasına göre 13 Eylül’de Mahsa Amini’nin ölümüyle başlayan gösterilerde can kaybı 41, ancak Norveç merkezli insan hakları kuruluşu Iran Human Rights gösterilerde kullanılan orantısız güç ve gerçek mermiler nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının en az 76 olduğunu aktarıyor.

EN SON MART 1979’DA ÖZGÜRCE DOLAŞTILAR

İran’da başörtüsü 1979 devrimine kadar zorunlu değildi ve Türkiye’deki gibi başörtüsü takmak isteyen kadınlar başörtüyle, tercih etmeyenler ise saçları açık ve kıyafetlerinde bir sınırlandırma olmadan yaşayabiliyordu. Nisan 1979’da İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Humeyni döneminde getirilen başörtü yasasını protesto etmek isteyen yüz bini aşkın İranlı kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Tahran’da biraraya gelmiş, İranlı kadın fotoğrafçı Hengameh Golestan’ın fotoğraflarıyla ölümsüzleştiği tarihi gün, İranlı kadınların özgürce dolaşabildiği son günlerden biri olmuştu. Protestolar 6 gün sürdü. Evlilik yaşı kız çocuklar için 13’e, erkek çocuklar için 15’e düşürüldü.

“BU SON KAVGAMIZ: YAŞASIN İRAN, YAŞASIN ÖZGÜRLÜK!”

İRAN’DA KADINLARIN öncülük ettiği bu harekete en çok destek verilen ülkelerden biri Türkiye olarak görülüyor. İstanbul’da yaşayan özel bir üniversitede yeni medya alanında öğretim görevlisi olarak çalışan İranlı akademisyen Nafise Motlaq, İslam’ın yaygın bir şekilde yaşandığı buna rağmen kadınların temel özgürlüklerini yaşayabildiği Türkiye’deki insanların konuya hassasiyetinden ayrıca etkilendiğini aktarıyor. Motlaq, İran hükümetinin baskısı nedeniyle kimliğinde yer alan başörtülü fotoğrafını, gerçek kimliğini yansıtan bir fotoğrafıyla yan yana koyduğu sosyal medya paylaşımında ülkesinin doğduğundan beri kimliğini yok saydığını hatırlattı. 20’li yaşlarında bir gazeteci olarak mücadele vermiş olsa da, yönetimin tüm gösterileri canice bastırdığını, birçok öğrenci ve aktivisti tutuklayıp öldürdüğünü ve rejimin giderek daha da sertleştiğini anlattı. Motlaq “Kimliğimi ve inançlarımı koruyabilmek için ülkemi terketmek zorunda kaldım” diyor ve İran’da birçok akrabasının başörtüsünü kendi isteğiyle taktığını ancak aile içinde başörtü takmamanın asla bir sorun oluşturmadığını vurgulayarak “İran her zaman böyleydi. İslam İran’da zaten 1300 yıldır yaşanıyor ve insanlar bununla nasıl yaşanacağını biliyor!” diyor. Şu anda 41 yaşında olan Motlaq, ülkesinde çok daha cesur bir neslin karanlığa karşı haykırdığı “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganının kalbini erittiğini söylüyor ve ekliyor: “Sonunda çıkışı buldular! Bu son kavgamız! Hepimiz eminiz bundan! Yaşasın İran, Yaşasın Özgürlük!”

“BU BENİM GERÇEK KİMLİĞİM”

İSTANBUL’DA YAŞAYAN ve özel bir üniversitede akademisyenlik yapan Profesör Dr. Raha Akhavan da Motlaq gibi devletinin kendi kimliğini tanımadığını protesto eden bir sosyal medya paylaşımı yaptı. Akhavan aynı zamanda başarılı bir açık deniz yüzücüsü ve hem 34 kilometrelik Catalina Kanalı’nı hem de Cebelitarık Boğazı’nı yüzerek geçen ilk İranlı kadın ve Cebelitarık’taki başarısını İranlı kadınlara ithaf ediyor. Gerçek kimliğinin ülkesi tarafından kabul görmemesinden üzüntü duyan İranlı akademisyen paylaşımında “Bu iki fotoğraf birkaç dakika arayla geçildi. Biri İslam Cumhuriyeti kimliğim için, biri de gerçek kimliğim için. İran halkı bu yüzden mücadele veriyor! Biz tek bir kimliğimiz olmasını talep ediyoruz, nasıl olmayı SEÇERSEK seçelim, başaracağız, buna hiç şüphem yok!” diyor.

Haber Kaynağı www.dunya.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kadın, Yaşam, Özgürlük! Mahsa Amini

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!