Türkiye Diyanet Vakfı konferans salonunda düzenlenen törende konuşan Erbaş, hafızlık unvanına ilişkin, ”Allah Resulü’ne varis olmaktan daha büyük bir unvan var mı yeryüzünde? Dünyevi unvanların hepsini bir kenara koyun, hafız olmak, hafızı kelam olmak, işte unvanların en büyüğü. Hafızlarımız, gençlerimiz bu unvana sahip oldu elhamdülillah” dedi.
Erbaş, hafızların vazifesinin, insanlara Kur’an-ı Kerim’in hayat rehberi olduğunu tanıtmak olduğunu belirterek, ”Kur’an-ı Kerim’i nasıl zihinlerinize yerleştirdiniz, hayatınızı da Kur’an’a göre tanzim edeceksiniz. İnsanların hayatlarını Kur’an’a göre tanzim etmelerine şahitlik edeceksiniz, yardımcı olacaksınız. Sizin vazifeniz bu; Kur’an-ı Kerim’in hayat rehberi olduğunu bütün insanlığa tanıtmak” dedi.
“Hafız ailesi olmak çetin iştir”
Erbaş, icazet alan hafızların anne-babalarını ve hocalarını da tebrik ederek, ”Hepsi fedakarlık yaptı. Hafız olmak ne kadar çetin bir işse hocalığı da o kadar çetin bir iştir. Onlarla hep birlikte oldular. Hafız ailesi olmak da o kadar çetin bir iştir. Neredeyse haftada birkaç kez beni arayan hafız anneleri, babaları var. Onların heyecanını dinliyorum, onların katlandıkları fedakarlıkları çok yakinen biliyorum. Dolayısıyla onlardan da Allah razı olsun. Kur’an kurslarına yardım eden hayır sahiplerinden de Allah razı olsun, ne mutlu onlara. Çünkü onların amel defterleri öldükten sonra da hep açık kalacak. Efendimiz Aleyhisselam’ın da bir müjdesi bu” ifadelerini kullandı.
Ankara Valisi Vasip Şahin’in de katıldığı törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafızlara gönderdiği hediyeler de takdim edildi.
