featured

Geçtiğimiz süreçte aydın ve sorumluluğu üzerine düşünceler

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Abone ol

Aydın Kime Denir?

Aydının geçerli bir tanımını yapmak için felsefi dayanakları olan bir temele oturtmak gerekir. Burada öncelikle sorgulanması gereken kritik soru şudur: İnsanı bu kadar vazgeçilmez ve değerli kılan nedir? Kanımca bu insanın değerli bir varlık olmasıdır. İnsanın değeri onun özelliğinden, özelliği ise onu diğer varlıklardan ayıran yanına dayanır. Bu temel ve belirleyici fark, insanın akıl sahibi bir varlık olmasından kaynaklanır.

O halde aydın olmanın ilk adımı onun akıl sahibi bir varlık olmasıdır. Akıl ise bilgi üretmeye yarar. İkinci adım, akıl sahibi kişinin bilgi üretmesidir. Bilgi realiteyi anlamak ve açıklamak için gerekli olan bir araçtır. Realiteyi bilince çıkan varlık ona karşı sorumludur da… Bilmek sorumluluktur. Çünkü bilmeksorumlu olmayı gerektirir, sorumluluk da yanlış giden bir şeyle karşısında müdahale etmeyi… Bugün yanlış giden o kadar çok şey var ki. Buna karşın “aydınım” diyen insanlardan korkudan ses çıkmıyor. Sormak lazım: O zaman bu nevi zevatın aydın olması ne kadar aydınlıktır?  

Sadece Yorumlamak Yetmez Aslaolan Değiştirmektir

Diyelim “kişi biliyor” ama müdahale etmiyor, o taktirde bu durumu nasıl değerlendireceğiz?. Burada “aydın olmanın namusu” devreye girer. Aydın olmanın namusu bilmeyi yeterli görmez, müdahale etmeyi de görev sayar.  Müdahale aydın için bir etik sorunudur. Ne yazık ki günümüzde “ben söyleyeyim ama sen yap mottosu” hakim. Bu da ister istemez toplumu esir alıyor, muktedirlerin işine geliyor. Dolayısyla buradaki tavra da aydın tavrı dememiz olası değildir. Çünkü aslolan sadece yorumlamak değil değiştirmek için bir şeyler de yapmaktır.

Bu yanıyla aydın, entelektüelden, uzmandan, bürokrattan ve akademisyenden ayrılır. Bu anlamda koşulları yerine getirdiği takdirde bir torna ustası aydın olabilir, koşulları yerine getirmediği takdirde bir üniversite profesörü bile aydın olamaz. Demek ki akademik kariyer aydın olabilmek için yeterli bir koşul değildir. “Müdahale” gerekliliği soruna ister istemez toplumsal bir boyut katmaktadır…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Haber Kaynağı www.muhalif.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Geçtiğimiz süreçte aydın ve sorumluluğu üzerine düşünceler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!