Milletvekili adayı olan Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay”Kızılay’ı siyasi tartışma malzemesi yapmamak lazım” deyip ekledi ”Bireyle kurumları ayırmak lazım. Biz de üzüldük çadır satılmasına vesaire…” dedi.
Ankara’dan AK Parti milletvekili adayı olarak gösterilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, NTV yayınına katılarak gündemi değerlendirdi.
Kabine üyelerinin görevleri devam ederken adaylık yarışına girmelerinin rekabet açısından sorun oluşturduğu eleştirilerine cevap veren Oktay YSK’nin milletvekili aday listesini açıkladığını ve bunun üzerine konuşmaya gerek olmadığını ifade edip özetle şunları söyledi:
”Muhalefetin eleştirileri siyasi söylem. Önceki dönemlerde ve şimdi de bakanlar istifa etmedi. Geçmişte neyse bugün de o, fark eden bir şey yok. Zaten bunu YSK onaylamıştır. Bu, altı boş, içi boş iddiadan başka bir şey değildir.
(HÜDA PAR) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın kırmızı çizgileri var.
Bayrak, vatan, millet ve devlet konularında anlaşıldığı zaman sorun olmaz. Cumhur İttifakı’nın içerisinde her kim olursa olsun bayrağına, devletine, milletine, vatanına saygılı olmak zorunda.
Ülkenin birliği, bütünlüğü, beraberliği noktasında çok net, birlik ve beraberlik içerisinde duruş sergiliyoruz. Diğer taraf darmadağın. Kendilerini zorla masaya oturtanlara verdikleri sözdür, ’Söz’. ’Size verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz’ diye. Onlara verdikleri sözü milletimize yansıtmaya çalışıyorlar, onlar düşünsünler.
(Kamuya işe alımlarda mülakat usulünün kaldırılması vaadi) Birçok kurumdaki atamalar bilgisayar ortamında kurayla yapıldı.
15 Temmuz’dan sonra stratejik kurumlarda ve stratejik, kritik projelerde çalışanlarla ilgili güvenlik soruşturmasının yapılıyor olması veya mülakatın yapılıyor olmasını yadırgamamak lazım. Şimdi belirli bir süre sonrasında, artık Türkiye normale dönüyor tekrar. Bu, bundan ibarettir. Bunun dışında farklı bir şey değil. Tüm her şey mülakatla yapılmıyor.
(Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde revizyon) Yaptığımız çalışmada şu var, çoğunluğu sistemin kendisiyle ilişkin değil, uygulama kaynaklıydı. Kanunlarla veya yönetmeliklerle uygulamadaki birtakım aksaklıkları düzelterek, sistemin geliştirilebileceği alanlar vardı. Zaten bunlardan bazıları düzeltilerek devam edildi. Yeni dönemde bu çalışmaların tekrarlanması lazım.
Kızılay 155 yıllık bir kurum. Şu anda Türkiye’de genel bir konsensüs de var. Bireylerden kurumları ayrıştırmak lazım. Bu kurumların hepsi bizim. Siyasi tartışmaların malzemesi yapmamak lazım. Arzu ederdik ki bu tür tartışmalar olmasın, bu tür şeyler devreye girmesin. Kızılay’ın kendi genel kurulu vardır, kendi yönetimini kendisi belirler. Orada zaten gerekli tedbirler, gereken yapılır. Buna tabii ki herkes üzülmüştür. Biz de üzüldük, çadır satılması olayı vesaire bu konuların gündeme gelmesi olayına ama Kızılay hepimizin kurumudur, üstünde titrememiz lazım”
Kaynak: T24
