Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Şehrimizin dinamizmi her geçen gün artıyor. Bizim bu ülkeye en büyük hizmetimiz asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini sadece 20 yılda tamamlamış olmamızdır. Türkiye Yüzyılını inşa etmeye hazırlanıyoruz. Bugün de ekonomimizin kendilerine bağlı kalmasını isteyenler var. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarından, darbe teşebbüslerine kadar kullanmadık araç bırakmadılar. Hepsinin üstesinden geldik. Yeni bir seçimin arifesinde Türkiye eski günlerine geri döndürülmeye çalışılıyor.
“7’li masa terörle kol kola”
CHP terörle kol kola, İYİ Parti terörle kol kola, yavrucaklar var onlar da istikameti kaybetmişler. Bu masaya alenen destek veren terör örgütlerini de ilave etmek lazım. Sosyal medya mecralarını, Londra tefecilerini, eroin kaçakçılarını ne istiyor bunlar? Türkiye yüksek teknoloji alanına girmesin istiyorlar. İHA yapmasın, SİHA yapmasın, AKINCI yapmasın, KIZILELMA yapmasın, TCG Anadolu’ya da yapmasın. Yıllar yılı ülkeyi böyle yönetmediler mi? Bunlar bu ülkede bir toplu iğne dahi üretemediler.
“Bebecan ekonomiden anlamaz”
Türkiye kendi belirledikleri politikalara sadakat etsin istiyorlar. Davos’tayız Bebecan o zaman bakan, beraber IMF’in başındaki zatla görüşüyoruz. Dedim ki “Siz adamlarınızı devamlı gönderiyorsunuz ama bu gelenler bize akıl vermeye mi geliyor yoksa taksitlerini almaya mı geliyorlar. Türkiye’yi ben yönetirim”. 2013’te bunların alacağını ödedik. CHP ve İP bunlar bize akıl verdiler, IMF’ten borç almanız lazım dediler. Bebecan ekonomiden anlamaz, sadece satışını yapar. Bay bay Kemal buna milletvekilliği vermiş, satışa geldiler.
“14 Mayıs’ta siyasi mefta haline gelecekler”
CHP’liler bizim TCG Anadolu’dan bile rahatsız, terör örgütünün uzantısı HDP de rahatsız, Kandil’de rahatsız. İHA, SİHA bunların tepesine tepesine iniyor. Cumhur İttifakı iş başında olursa teröristlere nefes almak yok. Alacağımız çok yol var. 14 Mayıs bunların siyasi mefta haline gelmesi olacaktır. Ülkemizin yaşadığı devrimleri hazmedemeyenler yüzlerinden okunuyor. Eskiden ülkemizle ilgili niyetlerini gizli saklı ifade ederlerdi, artık açıkça söylüyorlar.
Bay bay Kemal çıkmış soğan da soğan diyor. Sen soğanı şöyle masanın üstüne koyup vurup da yiyebilirsin, biz öyle büyüdük. Bay bay Kemal bu yollar olmasaydı bu soğanı nasıl taşıyacaktınız.
