Alimoğlu, “2022 yılı Ocak-Eylül döneminde Türkiye geneli doğaltaş ihracatı yüzde 2,7 artışla 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İşlenmiş ürün ihracatı ise 9 aylık dönemde yüzde 16 artışla 1 milyar 59 milyon dolara yükseldi. İşlenmiş ürün ihracatının payı yüzde 66 olarak gerçekleşti. Doğal taş ihracatımızda işlenmiş ürünlerin payı bu yıl yüzde 5 artmış durumda. Tasarım Yarışmamız, sektörün katma değerli ürün ihracatına önemli katkılar sağlıyor. Yarışmamızın önümüzdeki sene Türkiye sınırlarını aşarak, dünya tasarımcılarına da duyurulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.
İbrahim Alimoğlu, “Ödül alan 35 firmamız 2021 yılında Birliğimizin 1 milyar 80 milyon dolarlık ihracatının 242 milyon dolarlık büyük dilimini gerçekleştirdi. İlk 5 firmamız ise ülkemize 80 milyon dolar kazandırdı. Yaptıkları ihracatla ülkemizin kalkınmasına refahına önemli katkı sağlayan firmalarımızı ve EMİB Onur Ödülüne layık görülen EMİB Başkanlığı başta olmak üzere sektörümüze pek çok noktada bir ömür hizmet eden Sayın İsmail Alimoğlu’nu gönülden tebrik ediyorum. Bu gecemize büyük destek veren Ticaret Bakanlığımıza, İzmir Selçuk Efes Müze Müdürü Sayın Cengiz Topal ve ekibine, bu organizasyon için büyük emek veren Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Faik Tokatlıoğlu’na, Yönetim Kurulu Üyemiz Reyhan Sezgin’e, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İbrahim Cumhur İşbırakmaz nezdinde tüm birlik çalışanlarımıza, gecemize destek veren sponsorlarımıza teşekkürü borç biliyorum.” dedi.GENÇLER SEKTÖRÜ DAHA FAZLA TERCİH ETMELİTürkiye İhracatçılar Meclisi Maden Sektör Kurulu Başkanı İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Yarışmaya katılan öğrenci kardeşlerimiz yarışma için çok önemli projelerle başvurularını yaptı. Aslında bu işin geleceğinde yer almak için ilk adımlarını atmış oldular. Bizler de uzun yıllardır bu sektörde faaliyet gösteren yatırımcılar olarak onların önlerini açmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Öte yandan Türkiye’de madenciliğin algısını değiştirmek, bu işin sürdürülebilir, çevreye duyarlı yapılabileceğini göstermek istiyoruz. Yaptığımız çalışmalarla sektörün güvenle yarınlara bakmasını, bu sektörün gençler tarafından daha fazla tercih edilmesini istiyoruz. Bu kapsamda göreve geldiğimiz günden bu yana Türkiye’nin geleceği olduğuna inandığımız madencilik sektörünü bilimsel verilerle her ortamda anlatmaya çalışıyoruz.” dedi.Çetinkaya “Son dönemlerde madenciliğin algısını değiştirmek için ardı ardına çalışmalara imza attık. Yurtiçinde çeşitli maden sahalarını gazeteciler ve kanaat önderleriyle gezdik. Buralarda madenciliğin nasıl yapıldığını gösterdik. Çalışmalarımızı geleneksel ve yeni nesil medya kanalları aracılığıyla kamuoyu ile paylaştık. Benzer bir organizasyonu yakın zamanda Avrupa Birliği ülkesi olan İtalya’da gerçekleştirdik. Türkiye’den gazeteciler ve karar vericilerle İtalya’ya gittik. Burada maden sahalarını gezme fırsatı bulduk. Ormanlık alanlarda, tarım ile iç içe, akarsu kenarlarında ya da muhteşem bir gölün hemen yanı başında madencilik faaliyetlerinin yapılabildiğini gördük. Tüm bu çalışmaları yaparken aslında bir amacımız vardı. O da Türkiye’de madencilik faaliyetlerinin Avrupa Birliği standartlarında hatta bazı noktalarda çok daha ileride olduğunu kanıtlamaktı.” diye konuştu.GELECEK TARIM VE MADENCİLİKTE
Rüstem Çetinkaya, “Türkiye’de yürütülen madencilik faaliyetlerini yanlış bilgilerle karalamak isteyen bir kitle karşısında daha fazla çalışmak zorundayız. Türkiye’nin bu alanda ileri standartlarda çalıştığını bıkmadan, yorulmadan anlatmalıyız. Burada kendimize güveniyoruz. Madencilik için oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıyı, eğer bir arada olursak, tek ses olursak yıkacağımıza inanıyorum. Tüm bunları da bilimi ve aklı yanımıza alarak yapmamız gerektiğini biliyoruz. Çünkü biliyoruz ki; Türkiye’nin geleceği tarım ve madencilikte. Bu iki sektörü özellikle bir arada dile getiriyorum. Bu sektörlerin ülkemizin geleceğinde büyük yeri olduğunu düşünüyorum. Tarım ya da maden demeden, ikisi arasında bir tercih yapmak zorunda kalmadan çalışmalara devam edebiliriz. Madenciler olarak biz nasıl tarım ve madencilik ülkemizin geleceğidir diyorsak, tarım sektöründen de aynı düşüncelerle hareket etmesini bekliyoruz.” dedi.
Türkiye’nin maden ihracatının yıllık bazda 6 milyar dolar seviyelerinde olduğunu söyleyen Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin gayrisafi milli hasılasının yüzde 20’sini madenlerden elde ediyor. Rusya’da yüzde 14 seviyelerinde. Türkiye’de bu oran sadece yüzde 1,3. Dünyada madencilik açısından gelişmiş ülkelerde ise ortalama oran yüzde 7. Eğer biz Türkiye olarak bu oranı ortalama seviyeye çekebilirsek. 30 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşabiliriz. Bu da bizi Türkiye’nin en fazla ihracatını gerçekleştiren sektörü yapar. Tabii bu rakamları oturduğumuz yerden yakalayamayız. Daha fazla çalışmalı, ona göre planlama yapmalıyız. Eğer madenlerimizi daha fazla kullanabilirsek, hammadde konusunda da bağımsızlığımızı yakalayabiliriz. Bunu yaparken de önce insan, sonra çevre, sonra maden mantığıyla yaptığımızı en yüksek sesle duyurmalıyız.”