featured

“Devlet kadınları korumuyor, hani devlet?”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Zeynep Kıcık, evliliğinin başından beri Birol Çaylak’tan şiddet gördü. 25 yıla yakın evli kalan Kıcık, 2022’nin mart ayında boşandı. Kıcık, 7 Nisan’da evinde kalan eşyaları almak için gittiği evindeki boşandığı erkek Birol Çaylak tarafından katledildi. Tutuklanan Çaylak’ın yargılaması sürüyor. Çaylak, 15 Şubat’ta hakim karşısına çıkacak. Karar çıkması bekleniyor.

CANIM YANIYOR

Kızının katledilmesine giden yolu gözü yaşlı anne Yeter Kıcık “Kızım boşandıktan sonra bir kısım eşyası kalmıştı. Bu adam, bir gün kızını aramış, demiş ki ‘Kızım anahtarı alın. Ben bir suçtan dolayı cezaevine 9 ay cezam var’ demiş. Kızı da yurtta kalıyordu, gidememiş ve annesini aramış ‘anne babam cezaevine girecekmiş. Ben yurttan çıkamıyorum sen kalan eşyaları alırsın’ demiş. Zeynep’de ‘Tamam demiş’ ve işten çıkınca eve gitmiş. ‘Kızım dedim gitme.’Sonra aradı eve girmiş, dedim ki ‘çok oyalanma.’ Saat 6’ya geliyordu, yemek pişti, oturdum kızı tekrar aradım, ulaşamadım. Defalarca aradım, ulaşamadım. İftar oldu, aradım tekrar ulaşamayınca panik oldum. Eteklerim ateş tutuştu, ciğerime birden bir şey saptandı. Polisi arayın dedim, polis geldi, ifade verdik. Saat 21.00 oldu, kızın evinin önüne gittim, seslendim, ses yok. Komşular dedi ki ‘Biz adamı eve girerken gördük.’ Kızım eve girdikten sonra adam da eve girmiş. Eve girerken neşeliymiş, gülüyormuş. Polise dedim ki’evi arayın’ dedim. Bunun ardından oğlum ile beklerken kızımın evde öldürüldüğünü öğrendik” dedi.

Kadın katili Birol Çaylak 

“Kızımın öldürüldüğünü öğrenince ben yıkıldım” diyen anne Kıcık, kızının çok kez karakola gidip şikâyetçi olduğunu ancak yetkililerin sahip çıkmadığını söyledi. Kıcık, şöyle devam etti:

“Polis bana direkt kemerle boğularak öldürüldüğünü söyledi. O an bütün Boyabat üstüme geldi sanki, her yer karardı…Benim kızım o kadar karakola gitti, şikâyet etti, ‘tehdit ediliyorum dedi, sürekle beni takip ediyor’ dedi, kimse bir şey yapmadı. Adamı sürekli serbest bıraktılar. Oğlum da o gün dedi ki ‘bir çikolata çalsan’ tutuklarlar, adam öldürüyorlar, kız kardeşim kaç kez şikâyet etti sahip çıkan olmadı’ dedi. Çok defa karakola gitti, gece yarıları gidip şikâyetçi oldu. Sürekli kızıma haraket, dayak, takip her şeyi yaptı. Sürekli dövüyordu, işe gidince yazmasını bile iğne ile tutturunca ‘kime güzel gözükeceksin, kime süsleniyorsun?’ diyordu. 25 yıllık evliliği boyunca hep şiddet gördü. İki çocuğu vardı, bir kız bir erkek. Öldürüldüğünde oğlu askerdeydi. Boşandıktan 1 ay sonra öldürüldü. Devlet kadınları korumuyor. Korusaydı bu iş böyle olmazdı. Hep kıskançlık krizi. Uzaklaştırma kararı da vermişlerdi. Tehdit ediyordu en son ‘bu bayramı sana zehir edeceğim’ demiş. Zeynep yine güldü geçti buna. Kızını da benim küçük oğlanı da tehdit etmiş. Tabanca bulamamış yoksa öldürecekti. Kızımı koruyamadılar. En ağır cezayı almasını istiyorum. Şubat 15’inde mahkemesi var. Kızımı bir gün dağa götürüp işkence yapmış, yazık değil miydi?. En ağır cezayı almasını istiyorum ki adalet yerini bulsun. Canım yanıyor, acımız çok ağır, kızımın kanı yerde kalmasın.”

Zeynep Kıcık

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Kıcık ailesinin avukatı Nilda Baltalı, katilin ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılandığını belirterek “Zeynep, evliliği boyunca hep şiddete maruz kalmış. Adam kolunu kırmış, Zeynep defalarca şikâyet etmiş, her seferinde bu şahıs serbest bırakılmış. Eve dönüp darp etmeye devam etmiş” dedi. “Katilin en ağır cezayı alması için mücadele edeceğiz” diyen avukat Baltalı, özetle şunları söyledi:

“Zeynep o kadar çok şiddet görmüş ki, yapabileceği her şeyi yapmış, uzaklaştırma kararı aldırmış, sığınma evine bile gitmiş. Zeynep’in koruma kararlarına karşın korunamadığı için yetkililerin cezalandırılmasını istedik, bu konuda suç duyurusu sürüyor. Elektronik kelepçe yapılacakken keyfi şekilde bu da yapılmamış. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereği koruma sağlanabilirdi. Elektronik kelepçe takılabilirdi. Maalesef İstanbul Sözleşmesi başından beri ciddiye alınmadı. 6284’teki maddeler de benzer şekilde uygulanmıyor. Basit bir uzaklaştırma kararıyla yetiniliyor. Devlet de Birol Çaylak kadar katil bize göre. Bir sayfa dolusu adli sicil kaydı bulunan, tehlikeli olduğu, en sonunda da kadını öldüreceği belli olan biri. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkar, boşanmayı zorlaştırır, kadınları da şiddet sarmalından çekip çıkarmazsanız bu olur. Boşandığı için hayatına yön vermek istediği için kadınlar katlediliyor. Cesaret verildi bu erkeklere. Bunlar zaten şiddet gösteren kadınlar. Beni koru diyen uzaklaştırma kararı aldıran kadına devletin sahip çıkması gerekiyor. Devlette katiller kadar suçlu aslında, kadını koruması gerekirken bunu yapmıyor. 6284 sayılı kanuna da uyulmuyor. Kadın sığınma evine bile gitmiş. Hattu bunları yaptığı için sürekli iş yerine giderek olay çıkarmış, tehditlerini arttırmış. Yaşamaya çalışmış, uzaklaştırma kararı bile aldırmış, o kadar şiddet geçmişi var ki kolunu kırmış mesela. Silah çekmiş.

Haber Kaynağı www.muhalif.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
0
kurnaz
Kurnaz
“Devlet kadınları korumuyor, hani devlet?”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!