featured

Türkiye’de uygulanan Cumhurbaşkanlığı (Hükümet) Sistemi üzerine bazı düşünceler

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Abone ol Prof, Dr. Ahmet Özer’in, “Türkiye’de uygulanan Cumhurbaşkanlığı (Hükümet) Sistemi üzerine bazı düşünceler” isimli yazısı şöyle…

Giriş
Sistemle ilgili tartışma cumhurbaşkanlığı hükümet sitemi vesilesi ile ilk günden beri başladı, bu tartışma seçime yaklaşıldıkça zirve yapacak gibi görünüyor. Birçokları bu konuda çok kaygılı. İki taraflı kaygının nedeni Erdoğan’ın durumu ve konumu. Bir kısmı gidecek diye kaygılanırken bir kısmı da kalacak diye kaygılanıyor. Cumhuriyet dönemi boyunca liderler konusunda tarafgirlik hep yaşandı ama hiçbir dönem bugünkü kadar şiddetli olmadı. Nefret ve sevgi bir bıçağın iki yüzü gibi toplumu bölüp kamplara ayırdı. Bu sadece siyaseti bölmüyor toplumsal barışı da zedeliyor ve toplumsal dokuyu zedeliyor. 

AKP karşıtları Erdoğan’ı mevcut haliyle bile otokrat görürken, seçimi kazanarak bütün yetkileri eline almış biri olarak ve de yapacaklarının meşruiyetini kazandığı seçime yükleyerek her şeyi yapmaya yeltenecek bir başkana dönüşmesi durumunda nelerin olabileceğini düşünmek bile istemiyorlar. Böyle bir durumda Türkiye’nin bir kaosa sürükleneceğini ileri sürenler olduğu gibi; taraftarları bu sistemin ve Erdoğan’ın Türkiye’nin önünü açacağı iddiasını ileri sürüyorlar.

 Tarihsel bellek
Cumhuriyetin kuruluşundan 1950 yılına kadar süren dönemde Mustafa Kemal ve sonra İsmet İnönü değişmez Cumhurbaşkanı olarak görev yaptılar. Atatürk ve İsmet İnönü bu uzun cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Milli Mücadele’den de gelen bilinirlikleriyle birer siyasi figüre dönüşmüşlerdi. Bu durum 1960 darbesine kadar sürdü. 
 
1960 Sonrası
1960 darbesi halktan kopuk olan cumhurbaşkanını iyice ondan kopardı. Seçilen cumhurbaşkanları bürokrasinin hamisi olarak seçildiler ve kendileri de askeri bürokrasiden gelen kişiler olarak bürokrasinin hamisi oldular. Halk tarafından seçilmeyen, elitist cumhurbaşkanları bu yönelimle halktan iyice koptular. Sistem de ona halkın hamisi olmak yerine bürokrasinin hamisi olması rolünü biçmişti zaten. Bu nedenle, 1960’dan sonraki asker cumhurbaşkanları, hatta bürokrasiden gelen Ahmet Necdet Sezer de dahil, özelde askerin, genelde bürokrasinin hamisi gibi davrandılar hatta onların hamisiydiler.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Haber Kaynağı www.muhalif.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Türkiye’de uygulanan Cumhurbaşkanlığı (Hükümet) Sistemi üzerine bazı düşünceler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!