Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaptığı konuşmada Dede Korkut’un Türk milletinin ulu çınarı, heybetli dağı, bilge ozanı olduğunu vurguladı. Aktaş, “Dede Korkut hikayeleri, Türk milletinin töresini, inancını, ahlakını ve kahramanlıklarını anlatan dünya kültür mirası için de değeri yüksek bir eserdir.” dedi. Aktaş, Fuat Köprülü’nün Dede Korkut destanları için “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız, Dede Korkut ağır basar.” sözlerini hatırlattı.
“Bursa yazması yeni bir keşif”
Oğuz Türkleri’nin destansı hayatını anlatan Dede Korkut hikayelerinin dört nüshasının bilindiğini ancak 2022’de Bursa yazmasının ortaya çıkmasıyla bu sayının beşe yükseldiğini belirten Aktaş, şöyle devam etti:
“Bursa’mız, tarihi ve kültürel zenginliğiyle hala sürprizler yapabilen bir şehir. Bursa yazması, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin koleksiyonunda bulunan ve uzun yıllar kimse tarafından fark edilmeyen bir yazmadır. Bu yazma, Dede Korkut hikayelerinin yeni bir versiyonunu içermektedir.”
Türk kültürü, tarihi ve edebiyatı için büyük önem taşıyan Dede Korkut hikayelerinin yeni bir nüshası, Bursa’da müzede sergileniyor. Eserin köyden köye gezdikten sonra müzeye ulaşma hikayesini Aktaş anlattı.
“Türk dünyasının düğünü”
Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya ise “Türk dünyasının düğünü bugün. Dede Korkut’un dediği gibi, düğünü. Çünkü Dede Korkut kitabı, Batı Oğuzlarının hayatını, geleneklerini, göreneklerini, sevgilerini, savaşlarını anlatan bir eserdir.” diye konuştu.
Sertkaya ayrıca, bugüne dek bilinen Dede Korkut nüshalarını, özelliklerini ve eser üzerinde yapılan çalışmaları da paylaştı.
Eserin öyküsü
Bursa Kapalı Çarşı’da antikacı olan İbrahim Koca, Fadıllı köyünden aldığı el yazması eserleri 2018’de Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışladı.
Eseri müzede gören koleksiyoner Mehmet Yayla’nın Prof. Dr. Ersen Ersoy’a haber vermesiyle yeni bir Dede Korkut nüshası ortaya çıktı. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen ve dijitale aktarılan el yazması, 1610-1640 yılları arasında yazıldığı belirlendi ve tıpkıbasım olarak yayınlandı.
Tıpkıbasımında Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya’nın yazısı ve Yasin Urhan’ın Dede Korkut Hikayelerini anlatan minyatürleri de bulunan eser, dijital ortamda da erişilebilir durumda.
Dede Korkut Hikayeleri, Türk milletinin yaşamına, alışkanlıklarına ve zevklerine ışık tutan bir eser olarak Türk edebiyatında destan geleneğinden halk hikayesi geleneğine geçişin bir örneği sayılıyor.
Hikayelerin 15. yüzyılın sonlarına doğru yazılıya aktarıldığı düşünülüyor.
Önceki bilinen nüshaları “Vatikan yazması”, “Dresden yazması”, “Ankara yazması” olan eserin “Bursa yazması” ise Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde sergileniyor.
