Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Şi, görüşmede Çin ve Avrupa Birliği’nin, dünyanın iki büyük gücü, ortak kalkınmaya odaklı iki büyük pazar ve insani gelişmeyi ileri taşıyan iki büyük uygarlık olduğunu belirterek, ilişkileri gelişme doğrultusunda sürdürmenin hem tarafların hem de uluslararası toplumun menfaatine olduğunu vurguladı.
Şi, uluslararası durumun istikrarsızlaştığı, dünyanın kronik sorunlarla karşı karşıya olduğu bir dönemde Çin-AB ilişkilerinin daha fazla küresel önem kazandığını dile getirdi.
Dün hayatını kaybeden eski Çin lideri Ciang Zımin’in AB ile ilişkileri geliştirmeye önem verdiğini, Avrupa ülkelerini çok kez ziyaret ederek liderlerle yakın temas kurduğunu, diyalog ve işbirliğinin geliştirilmesi için çalıştığını anlatan Şi, “Onun mirasını izleyerek Çin-AB ilişkilerini güçlendirmeyi ve geliştirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Şi, Çin’in modernleşme çabalarının ve Avrupa entegrasyonunun, Çin ve AB halklarının geleceğe yönelik kendi tercihleri olduğunu, iki tarafın karşılıklı anlayışla birbirine destek olması gerektiğini ifade ederek, Çin’in kalkınmasının dünya barışı için olumlu güç olduğunu, hegemonya ve yayılma arayışında bulunmadığını kaydetti.
Şi, Çin ile Avrupa’nın farklı tarihlere ve kültürlere sahip olduğunu, dolayısıyla farklı görüşlere sahip bulunmasının normal olduğunu belirterek, farklılıkların, egemenliğe ve bağımsızlığa saygı ve içişlerine karışmama ilkesiyle uygun şekilde idare edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Çin-AB İnsan Hakları Diyaloğu’nun eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde yürütülmesinden yana olduklarının altını çizen Şi, Çin’in Avrupa şirketlerine kapılarının açık olduğunu vurguladı.
Ukrayna krizi görüşüldü
Liderler, görüşmede Ukrayna krizini de ele aldı.
Şi, krize siyasi çözüm bulunmasının en çok Ukrayna’nın kapı komşusu Avrupa ülkelerinin menfaatine olduğunu, Çin’in AB’nin arabuluculuk çabalarını artırmasını ve Avrupa’da dengeli, etkili ve sürdürülebilir bir güvenlik mimarisinin oluşturulmasına öncülük etmesini desteklediğini ifade etti.
Çin Devlet Başkanı, mevcut koşullarda krizin tırmanmasının ve yayılmasının önlenmesi, barış görüşmelerinin teşvik edilmesi ve bloklar arası cepheleşme riskinden kaçınılması gerektiğine işaret etti.
AB Konseyi Başkanı Michel de görüşmeye ilişkin kişisel Twitter hesabından paylaştığı mesajlarda, Çin ve AB’nin küresel güçler olarak BM Şartı’na ve barışa saygıyı sağlama sorumluluklarının bulunduğunu belirtti.
İnsan haklarının evrensel olduğunu vurgulayan Michel, Pekin’in Çin-AB İnsan Hakları Diyaloğu’nu sürdürme taahhüdünü memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Michel, karşılıklılığın ve tek taraflı aşırı bağımlılığın bulunmadığı eşit zeminde rekabetin eşit ve adil bir küreselleşme için önemli olduğunun altını çizerek, bu ilkelerin ilişkilere daha içkin olmasını dilediklerini vurguladı.
