Ekrem İmamoğlu’nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Bu sene 100 bin gencimize 7.500’ler lira burs verdik seneye 15 bin veriyoruz. Belediyecilikte rakip olan birini bulamadıkları için bu seçimi yerel seçim olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar. Geçen gün dersine çalışmayan rakibimin bir konuşmasını dinledim. Diyor ki seçimde öyle bir zafer kazanacak ki şehit aileleri bayram edecek. Bak bak bak sanki biz düşman ordusuyuz.
Bu aday geldiği günden beri bir şey söylüyor, diyor ki ‘Milletin gündeminde olmayan benim gündemim de yok’. Hayatımda duyduğum en yuvarlak cümle. Ne için söylüyor bunu? Kanal İstanbul için. Bakın, ‘evet destekliyorum’ da demiyor, ‘hayır asla yapılmamalıdır’ da demiyor. Bakın eveliyor geveliyor. ‘Destekliyorum’ dese biliyor millet ağzının payını verecek. ‘Kanal İstanbul, yanlıştır, asla yapılmamalıdır’ dese bu sefer onu buraya gönderen kişi ağzının payını verecek işi zor. O yüzden cesaretle, özgüvenle cümle kuramıyor. Kendini bu hale düşüren ben size söyleyeyim İstanbul’u ne hale düşürür. Allah korusun. Bu seçim ya Kanal mı ya İstanbul seçimidir. Biz Kanal İstanbul projesini yaptırmayacağız.
Bunların bakışı, şak diye emretti, tak diye yaptım bakışıdır. Bunlar bir şey yapacağı zaman hemen yukarı bakarlar Ankara’dan bir ses gelecek mi? Yap derse yapar, yapma derse elini kıpırdatamaz. Ama biz fikri, vicdanı, irfanı hür neslin temsilcileriyiz. İstanbul bu akla 31 Mart’ta hak ettiği yanıtı verecek mi?: Kent lokantalarını küçümsedi. ‘İstersem, yaparım’ diyor. ‘İstersem açarım’ diyor. Açarım demiyor, vaatte bulunmuyor. Bu kent lokantasının insanlarının yoksulluğunu, sıkıntısını, emeklileri, gençleri, üniversite öğrencilerini anlayamayan akla 31 Mart’ta hak ettiği dersi verecek miyiz?. Bakın İstanbul özgüvenli bir yönetim ister, Kanal İstanbul’da da Yok, kent lokantasında da yok. O bakımdan İstanbul’da biz 39 ilçede kent lokantası açacağız. Keşke insanlarımız 4 çeşit yemeğe 40 lira değil de, 400 lira verebilecek güçte olsa ama yok. Siz bu memleketin öğrencilerinin cebinde para bırakmadınız, emeklilerini yoksullaştırdınız. Onun için açıyoruz biz bunları. ‘Kent lokantalarını açacağım’ dese fırça yer niye biliyor musunuz? Ekonominin kötü olduğu ortaya çıkar, bu sefer yukarıdan fırça yer. Onun için diyemiyor. O malum kişiyi kızdırır. Böyle iradesiz, böyle özgüvensiz İstanbul’u yönetemez. İstanbul’u yönetecek olanın gözü Ankara’da değil, vatandaşta olacak. İstanbul’un geleceğine yön vermek için hep birlikte sandığa gideceğiz.
