Eski Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı ve eski bakanlardan CHP’li Murat Karayalçın CHP’nin kurultay kararı almasına ilişkin olarak sosyal medya hesabından görüşlerini paylaştı.
Kurultay sürecini başlatma kararının son derecede olumlu olduğunu ifade eden Karayalçın; Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 48’lik oyunu ciddi bir kazanım, TBMM’de ise yüzde 25 civarında oy alınmasını ciddi bir başarısızlık olarak yorumladı.
Karayalçın, Meclis seçimindeki başarısızlığın sebebini ise CHP örgütünde uzunca bir süreden bu yana yaşanan düşük siyaset kapasitesine bağladı. Örgütün senelerdir sınırlı bir çalışma içerisine hapsedildiğini, bunun da: broşür-afiş-pankart ve seçim güvenliğinden ibaret olduğunu söyledi.
Gelecek dönemde tartışmaların; seçimlerde yaşanan taktik – stratejik yanlışlıklar ve genel başkanlık konusunda olacağını söyleyen Karayalçın asıl tartışılması gerekenin ise Cumhuriyet Halk Partisi’nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlar olduğunu belirtti. Sorunların çözümü olarak ise CHP’nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılmasını gösterdi.
Murat Karayalçın mesajının tamamı şu şekildeydi:
“Partimizin, Kurultay sürecini başlatma kararını son derecede olumlu karşılıyorum. Örgütümüz bu süreçte seçimleri değerlendirebilecek, geleceğe yönelik öneriler geliştirebilecektir.
Sn. Kılıçdaroğlu seçim sürecinde yüksek bir performans ortaya koymuştur. Adil olmayan bir seçimde alınan yüzde 48’lik oy ciddi bir kazanım olarak görülmelidir. Ancak Partimizin TBMM seçiminde, hem de 4 parti ile birlikte, yüzde 25 dolayında oy alabilmiş olması ise ciddi bir başarısızlık olarak görülmelidir. Eğer parlamenter sistemde olsaydı, bu oy oranı, başarısızlığın ötesinde bir hezimet olarak değerlendirilecekti.
Meclis seçimindeki başarısızlığın nedeni CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir. Örgütümüz yıllardır; broşür-afiş-pankart işleri ile seçim güvenliği ile sınırlı olan bir çalışma içine kapatılmıştır. Kuşkusuz bunlar da parti görevleridir. Ancak örgütün birincil görevi siyaset üretmek ve bir ölçüde bununla da bağlantılı olarak partinin adaylarını belirlemek olmalıdır. Örgüt kapasitesinde düşüklük bunların tümünün eşzamanlı olarak yerine getirilememesi durumunda ortaya çıkar.
Önümüzdeki Kurultay sürecinde, seçimlerde yaşanan taktik ve stratejik yanlışlıkların tartışılacağını biliyorum, buna genel başkanlık konusu da eklenebilir. Oysa bana göre, asıl tartışılması gereken konu, Cumhuriyet Halk Partisi’nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlardır. Bu sorunlar CHP’nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılması ile aşılabilir.”
