Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsünün (IEEFA) yaptığı açıklamaya göre, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan bu yana geçen 2 yıl içinde gaz talebi Avrupa’da yüzde 20 azaldı.
Avrupa’nın geçen yılki gaz tüketimi ise ülkelerin verimlilik önlemlerine yönelmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasıyla son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Doğalgaz talebindeki söz konusu düşüş, temel olarak Almanya, İtalya ve İngiltere’den kaynaklandı.
Ülkelerin yeni sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) altyapısı inşa etmeyi sürdürdüğü belirtilen açıklamada, “Şubat 2022’den bu yana 8 ithalat terminali faaliyete geçti ve 2030’a kadar 13 projenin daha faaliyete geçmesi bekleniyor. Bu da Avrupa’nın LNG terminallerinin toplam kapasitesinin 10 yılın sonuna kadar beklenen LNG talebinin 3 katı olabileceği anlamına geliyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Avrupa’nın Rusya’dan boru gazı ithalatını azaltmadaki başarısının, bu ülkeden artan LNG sevkiyatıyla tezat oluşturduğuna işaret edilerek, “2021-2023 yıllarında Rusya’nın Avrupa’ya LNG sevkiyatı yüzde 11 arttı. İspanya’ya sevkiyat 2 katına, Belçika’ya ise 3 katından fazlasına çıktı. Türkiye ve Yunanistan 2022’de Rus LNG’si ithal etmeye başladı. Geçen yıl Avrupa’nın Rus LNG ithalatının yüzde 80’i İspanya, Fransa ve Belçika’dan kaynaklandı” bilgisi paylaşıldı.
IEEFA Enerji Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden 2 yıl sonra, Avrupa’nın enerji sistemi daha çeşitlendirilmiş ve daha dayanıklı. Kriz bir ölçüde kontrol altına alındı, verimlilik önlemleri artırıldı, yenilenebilir enerji kaynakları ve ısı pompası kurulumları hızlandı. Bu da kıtanın gaz talebini azaltmaya devam etmesini sağladı” değerlendirmesinde bulundu.
Makarewicz, Avrupa’nın tek bir kaynağa çok fazla bağlı kalarak enerji arz güvenliğini tehlikeye atma tecrübesi edindiğine dikkati çekerek, “Avrupa, geçmişteki hatalarından ders almalı ve geçen yıl LNG ithalatının neredeyse yarısını sağlayan ABD’ye aşırı bağımlı olmaktan kaçınmalıdır” ifadesini kullandı.
