featured

Adil Oğuz Valizade: “Karanlık Şehir Hikayeleri ile polisiye bir sinematik evren oluşturmak istedik.”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Biraz kendinizden ve “Karanlık Şehir Hikayeleri” projesinden bahseder misiniz?

 

Ankara’nın kültür sanat ortamında büyümüş bir çocuktum. Papyon takıp teyzemle operaya giderdik mesela. AST (Ankara Sanat Tiyatrosu) ile tanıştığımda o kadar ufaktım ki… Vahide Perçin Hocam’ın bana “Sen daha çok küçüksün.” deyip başımı sevmesini dün gibi hatırlarım. Profesyonel kariyerime ise Plato Film’de başladım. Sinan Çetin’e etrafındaki herkes “Hocam” der. Ancak benim gerçek anlamda hocamdır. En büyük dersi ise 35 mm kamerayı elime vererek “Git, çek” demesi olmuştur. Sonrasında ise Kardeşim Arif Valizade ile birlikte kendi maceramızı yaratmak üzere 2016 yılında Dark Town Pictures’ı kurduk. Şimdi de Karanlık Şehir Hikayeleri serisinin ilk filmi KİLİT ile karşınızdayız. 

 

Karanlık Şehir Hikayeleri ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek polisiye bir sinematik evren oluşturmak istedik. Seri, aynı karakterlerin yollarının kesiştiği, kökenini bambaşka temalardan alan, ama ana kurgunun hep polisiye etrafında örüldüğü filmlerden oluşacak. Size bir şey itiraf edeyim mi? Aslında tüm dünyada ilgiyle takip edilen Marvel’ın sinematik evren kavramından çok daha önce, filmin yapımcısı ve senaristi de olan kardeşim Arif’in hayaliydi bunu yapmak. Şükürler olsun ki ilk adımını attık. 

 

“Kilit” fikri nasıl ortaya çıktı? 

 

Sadece Kilit değil, aslında tüm seride bizim anlatmak istediğimiz temel tema “adalet”; ve hiçbir kavramın siyah-beyaz gibi net olmadığıdır. Kilit’te yaşamla ilgili pek çok kavramı yeniden sorguladık. Empati, merhamet ve adalet gibi… 

 

Karakterleri yaratırken nelere dikkat ettiniz?

 

Gerçek ve doğal olmalarına… Tüm karakterlerimizin geçmişlerinden izleri, korkuları, endişeleri ve alışkanlıkları var. Tüm bunlar yalnızca kağıt üzerinde kalmadı, oyuncularımızın performansıyla da birleşerek perdeye yansıdı. 

 

Türk seyircisinin polisiyeye ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Dünya ana akım sinema ve edebiyatına baktığımızda polisiye/gizem türünün çok önemli bir yer tuttuğunu görmemize rağmen, Türk sinemasında örneğinin yok denecek kadar az olması, akla ilk komedi filminin gelmesi bana çok şaşırtıcı geliyor. Çünkü edebiyatımıza baktığımızda durum çok farklı. Çok sevilen, başarılı polisiye yazarlarımız var. Örneğin Ahmet Ümit, Türkiye’nin en çok okunan yazarlarından ve kendisi bir polisiye yazarı. Kilit’in de senaristlerinden olan, birlikte çalıştığımız Cenk (Çalışır) de çok başarılı bir polisiye yazarı ve kitaplarını bulmakta zorlanırsınız, yok satar. Buradaki çelişki iyi polisiye filmlerin olmamasından kaynaklanabilir mi diye soruyorum kendime.  

 

Oyuncu seçiminde nelere dikkat ettiniz? Onları ikna etmek zor oldu mu?

 

Öncelikle şunu gururla söylemek isterim ki tüm cast, ilk tercihlerimizdi. İnanıyorum ki ne kadar doğru bir karar verdiğimizi seyircimiz de sinemada görecektir. Hepsine tek tek hayranım gerçekten.

 

Filmin kendine has çekim noktalarından biri de karakterler arasındaki ilişkilerin belirsizliği. Hep bir şeyler havada kalmış gibi hissediliyor ancak bu da seyrin merakını arttırıyor. Bunu nasıl başardınız? Senaryoyla mı ilgili yoksa çekimler sırasında mı ortaya çıktı bu tavır?

 

Daha önce de belirttiğim gibi karakterlerin gerçek olması çok önemli benim için. Filmin geçtiği süre zarfında birbirleriyle olan ilişkilerine, duygularına vakit ayırmaları pek de mümkün değil. Ama buna rağmen, Hamza’nın Erol’la olan çekişmesi, Erol’un Selin’e karşı gelişen ilgisi, müdürün merhameti ve Lavanta’nın Selin’e olan gizli anne şefkati çok net hissediliyor. Bu durum senaryodan beri planladığımız bir şeydi. Öyle ki sahnelerin çekim sırasını oyuncuların tanışma ve kaynaşma sürecini göz önünde bulundurarak planladık. Bunun sizin tarafınızdan fark edilmiş olması beni ayrıca mutlu etti.   

 

Bundan sonra seyirciler “Dark Town” yapımdan ne gibi projeler görecek? Hedefleriniz neler?

 

Valizade Biraderler olarak biz sinemaya tutkunuz ve film yapmaya devam edeceğiz. Karanlık Şehir Hikayeleri serisinin aşk ve ihanet üzerine olacak bir sonraki filminin story board’u bile çizilmiş durumda. Aralık ayında çekimlere başlamayı planlıyoruz. 

Haber Kaynağı www.populersinema.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Adil Oğuz Valizade: “Karanlık Şehir Hikayeleri ile polisiye bir sinematik evren oluşturmak istedik.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!