Atalay, Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikasının (Güvenlik-İş) Esenboğa’da bir otelde düzenlenen 4. Olağan Kongresi’nde konuştu. Taşeronların kadroya alınmasını istemeyen bürokratlar olduğunu belirten Atalay, taşeronluğu “ucube sistem” olarak tanımladı ve önemli bir kısmı 2019’da kadroya alınsa da sistemdeki bazı çalışanların kapsam dışında kaldığını anlattı.
Kamuda taşeron işçilik kavramının tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiren Atalay, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) meselesinin de çözüme kavuşturularak ülkenin gündeminden çıkartılmasını istedi.
“Şimdi niye konuşayım?”
İşçilerin gelir vergisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve mayıs sonu, haziran başında yüzde 27’lik vergi dilimine girildiğini kaydeden Atalay, “Bu sürdürülebilir, devam edecek adil bir sistem değil. Bas bas bağırıyorum, Sayın Nebati duymuyor” dedi.
Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarının 5 ay öncesinden asgari ücretin tartışılmasından rahatsız olduğunu, kendisinin bu yüzden hiç konuşmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“6 ay kala, 5 ay kala asgari ücret konuşulur mu? Umut mu satacağız? Emek mi satacağız? 5 ay kala herkes konuşuyor, yetkili yetkisiz. Konuşmanın ne faydası var? Konuşunca ne oluyor biliyor musunuz? Zalim işverenler, satıcılar, üreticiler var. Asgari ücret lafı çıktığı zaman zam yapmaya devam ediyorlar. İktidar muhalefet fark etmez, asgari ücret konuşulduğu zaman yumurtaya, peynire, ete, süte zam devam ediyor. Ağzımı açmıyorum. Asgari ücreti, görüşmeler başladığı zaman çıkıp konuşurum. Şimdi niye konuşayım?”
Dolar üzerinden asgari ücret telkinleri
Bazı siyasiler tarafından, asgari ücretin dolar üzerinden ödenmesini istemesi konusunda kendisine telkinde bulunulduğunu aktaran Atalay, “TÜRK-İŞ Başkanı, Türkiye’de TÜRK-İŞ başkanlığı yapıyorsa, dolar üzerinden asgari ücret istemez, isteyemez, ayıptır. Bunu, söyleyenlerin suratına söylüyorum” ifadelerini kullandı.
“Benim kervanıma katıl” diyen siyasilerin de olduğunu bildiren Atalay, TÜRK-İŞ olarak Türkiye’nin kervanında olduklarını, muhalefetin doğrusuna doğru, iktidarın yanlışına yanlış dediklerini belirtti.
