Bugün 1 Mayıs
Resmî tatil nedeniyle ulaşım ücretsiz. Lakin ulaşmak yasak.
Mesela Taksim’e doğru gitmek isterseniz, ücretsiz ulaşım işinize yaramıyor.
Avrupa yakasında oturanlar belki biraz daha şanslı ama Anadolu yakası için seçenekler kısıtlı. Vapurla karşıya geçip Beşiktaş veya Karaköy’den yürümek isteseniz, vapur yok. Marmaray’la karşıya geçip Sirkeci’den yürüyeyim derseniz, Sirkeci istasyonu bugün iptal, Yenikapı’dan önce inemiyorsunuz. Metrobüs deneseniz, Zincirlikuyu, Mecidiyeköy, Çağlayan durakları kapalı. Ancak SSK-Okmeydanı durağında inmeniz gerekir. Yani ne taraftan denerseniz deneyin, bugün ücretsiz olan toplu ulaşım araçlarıyla Taksim’e 5-6 kilometreden daha yakına yaklaşamıyorsunuz.
Yenikapı’dan Seyrantepe metrosuna biner, yolu kısaltırım diye düşünüyorsanız, onu da düşünmeyin. Sizin düşündüğünüzü devlet düşünemiyor mu sanıyorsunuz? Yenikapı’dan bindiğiniz Seyrantepe Metrosu sizi Levent’ten önce indirmiyor. Levent – Taksim arası, Yenikapı- Taksim’den uzun.
En iyisi bugün evde oturup, ücretsiz ulaşımın tadını çıkartmak.
***
Tertip komitesi, 1 Mayıs toplanma alanı olarak Saraçhane ve Beşiktaş’ı duyurmuştu.
Metrobüs’ün Zincirlikuyu durağı bugün yasak olduğu için, Anadolu yakasından Beşiktaş’a ulaşmak zor. Marmaray ile Yenikapı’ya geçmek daha mantıklı. Oradan Saraçhane’ye yürünür. Bir kilometreden biraz fazla.
Marmaray’a binmek üzere Ayrılıkçeşme’ye geldiğimde şaşırdım. Hiç güvenlik yoktu. Oysa Saraçhane’ye gitmek üzere karşıya geçmek isteyenler için Ayrılıkçeşme, Anadolu yakasındaki tek alternatifti. Yani güvenlik önlemlerinin Ayrılıkçeşme’den başlaması tuhaf olmazdı.
Marmaray’a bindikten sonra oturacak yer buluyorsunuz. Kalabalık değil. Belli ki insanlar ücretsiz ulaşımın tadını evde oturarak çıkarmayı tercih etmiş.
İki vagon öteden “Çav bella!” diye bir ses yükseldi. Kalabalık bir grup, alkışlarla eşlik etti. Kim söylerse söylesin, nerede söylerse söylesin; hep ilgiyle, keyifle dinlemişimdir. Lakin bu sefer; sözler, her zamankinden daha manidardı.
“Yine bir sabah uyandığımda/ Elleri bağlanmış buldum yurdumu…” diyordu.
***
Yenikapı istasyonunda da güvenlik gözükmüyordu. Dışarı çıkınca az sayıda emniyet görevlisine rastladım.
Saraçhane’ye doğru yürürken köşe başlarındaki güvenlik yoğunluğu artıyordu. Yani sokak köşelerinde konumlanmış güvenlik görevlilerinin yoğunluğu arttıkça, doğru istikamete yürüdüğünüzü anlıyordunuz.
***
Yol üzerindeki tek kontrol noktasından geçip Saraçhaneye ulaşıyorsunuz.
Valens Kemerinin önünde, kemer boyunca birkaç sıra halinde dizilmiş polis kordonu, dikkat çekici. Kemerin her geçidinde de birer Toma yerleştirilmiş.
Kalkanların arkasındaki dizilişleri ve miğferleri ile, Roma Ordusunu hatırlatıyorlar. Biz bu sahneleri Asterix’den biliyoruz.
Kemerin kendisi de bu algıyı güçlendiriyor. Valens Kemeri, Roma imparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında tamamlanmış.
***
Vatan savunmasındaki: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır!” taktiği geliyor aklıma. Lakin Taksim savunmasında taktik farklı: “Sathı müdafaa yoktur, hattı müdafaa vardır. O hat da Valens Kemeridir.”
Tabii ben kemerin gerisinde ne tedbirler alındığını bilmediğimden, değerlendirmemde yanılıyor olabilirim. Belki burada da Taksim’e kadar satıh savunması, planlanmış olabilir.
***
Polis barikatı sadece kemerin yola denk gelen kısmında değil, kemer boyunca uzuyor. İmparator Konstantin; savunmayı, Valens Kemerinin önünde, böyle kursaydı, ne II. Mehmet İstanbul’u alabilir, ne de Fatih olabilirdi… diye düşünüyorum.
Eldeki bütün kuvvetler Taksimi savunması için görevlendirmiş olmalı. Bu ihtimal, Ayrılıkçeşme ve Yenikapı’da neden güvenlik görevlisi göremediğimi izah edebilir.
***
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel, belediyenin önündeydiler. Halkla sohbet ettiler.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Fatih istikametine park etmiş DEM Parti otobüsünün önünde bir konuşma yaptı.
Disk Genel Başkanı Arzu çerkezoğlu ile, DİSK otobüsünün önünde karşılaştım.
***
Tertip komitesi tarafından organize edilen toplanma yine tertip komitesi kararıyla bitirildi. Ben ne olup bittiğini anlayamadım.
Sonlara doğru, kemer önündeki Taksim savunma hattı ile gruplar arasında gerginlikler yaşandı.
Plastik mermilerin içindeki toz, bana pek yaramıyor. Öksürtüyor beni. Bir de duygusallaşıyorum galiba. Gözlerim yaşarıyor.
Kabahat benim tabii. Ücretsiz ulaşımın keyfini evde oturarak çıkarsam, bütün bunlar başıma gelmeyecek.