Bugün Kurban Bayramı’nın dördüncü günü. Hepinizin bayramı umarım kansız, mutlu, sağlıklı geçiyordur. Bu yazımda kısır iç politika çekişmelerine girmek istemiyorum. Sadece iki satırla bir gazetecinin bir siyasi parti tarafından hedef gösterilerek tutuklanmasıyla ilgili iki çift lafım var. Zamanında oradan oraya savrulan, DYP’de tutunamayınca AKP’ye, oradan MHP’ye giden, MHP tarafından da dışlanınca İyi Parti’yi kuran, CHP’nin koltuk değneğiyle TBMM’de grup sahibi olabilen Meral Akşener ve parti yöneticileri!
Merkez sağ diye takdim ettiğiniz İyi Parti’nin gerçekte hangi eğilimde olduğunu son hamleniz, yani Tele1 televizyonunun Genel Yayın Müdürü Merdan Yanardağ’ı hapse attırma başarısı göstermeniz sayesinde halkımız nihayet gördü. Belli ki “ifade özgürlüğü” diye bir kavramı hiç duymamışsınız.
Düşüncelerini ifade ettiği, hele de iktidarın başı ve yanındakilerin sözlerine benzer sözler söylediği için Yanardağ’ı hedef gösterdiyseniz o zaman AKP ve Erdoğan’ı da mı hedef alıyorsunuz diye merak etmeye başladım. Kapalı kapılar ardında alınan bir takım vaatlerle yola devam etmek yakın ve orta vadede siyasette başarısızlık hatta fiyaskolara neden olabiliyor. Hele de yaşı ilerlemiş bir gazeteci olan Yanardağ’ın Silivri Cezaevi’nde sağlık sorunları ortaya çıkıp başına bir şey gelirse bunun vebalinin altından nasıl kalkacağınızı merak ediyorum. Benden söylemesi.
Neyse. Gelelim esas konumuza. Eski CIA (ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı) ajanlarından Scott Ritter’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’yle ilgili sözlerini içeren bir video izliyordum. Videoda muhabir Ritter’a soruyor: “Zelensky hem Ukrayna’daki Nazi kartelini hem de NATO ülkelerini mutlu etmeye çalışarak iki ateş arasında mı kalmış durumda?”
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.