300 bankanın batma riskiyle karşı karşıya olduğu bildirilen Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu, ABD’de pandemi sonrası boşalan ticari ofislerin 2024 yılında “baş ağrısı” haline gelmesinden endişe duyulduğunu açıkladı. Bu boşalan ofislerin değerlerindeki düşüşler, geri ödenemeyen kredilerin özellikle New York Community Bank (NYCB) gibi bankaları zor durumda bıraktığı belirtilen bir rapor yayımlandı.
EKONOMİK SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYALAR!
Pandemi sonrası “yeni normal” olan evden çalışma düzeni, ABD ekonomisinde yeni sorunlar yaratmaya başladı. Ticari ofislerin değer kayıpları ve kredi ödemelerindeki zorluklar, yeni bir bankacılık krizinin ortaya çıkma ihtimalini gündeme getiriyor. Bu krizin ilk etkilerini en sert şekilde hisseden bankalardan biri de NYCB oldu; hisseleri yüzde 60’a varan oranlarda düşüş yaşadı.
Eski Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in müdahalesiyle banka şimdilik kurtulsa da, NYCB olayı ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ı ve Kongre üyelerini bir araya getirdi. Powell, “En kötü senaryo ne olabilir?” sorusuna karşılık “Kayıplar olacak. Bizle temas halindeler” şeklinde cevap verdi. ABD medyasının raporları da işlerin pek de yolunda gitmediğini gösteriyor:
40 YILIN EN BÜYÜĞÜ
Moody’s Analytics’e göre, ABD genelindeki ticari ofislerin yaklaşık yüzde 20’si geçen yılın sonunda boş kaldı, bu da 40 yılı aşkın bir süredir en yüksek boşluk oranı anlamına geliyor.
Bu boş ofis sayısının önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde artması beklenirken, talep azalışı büyük şehirlerdeki gayrimenkul değerlerini de olumsuz etkiliyor.
S&P GLOBAL RAPORU YAYINLANDI
S&P Global’ın raporuna göre, ABD’deki ticari ofislerde 2019’dan 2022’nin sonuna kadar 660 milyar dolarlık bir değer kaybı yaşandı.
New York’un, vergi gelirinin yaklaşık yüzde 10’unu ofis mülklerinden aldığı düşünüldüğünde, önümüzdeki yıllarda 1 milyar doları aşan bir açıkla karşı karşıya kalabileceği öngörülüyor.
Boston’daki analistler, vergi gelirlerinin üçte birinden fazlasının ticari emlak vergilerinden geldiğini belirterek bütçe açıklarının artabileceğini söylüyor: “Bu durum, şehrin yeni kaynaklar aramasını gerektirebilir.” Atlanta, Dallas gibi şehirlerde de benzer uyarılar yapılıyor.
Ancak, ticari ofis krizinin sadece ulusal değil, bölgesel krizlere de yol açabileceğine inananlar var. Moody’s Analytics’ten Thomas LaSalvia, bu düşünceleri BBC’ye açıklarken, Fed Başkanı Powell ise “Bu yönetilebilir bir sorun” dese de, olası değişikliklere karşı hazırlıklı olunduğunu belirtiyor: “Eğer durum değişirse, gereken adımları atacağız.”
Bu tartışmaların ortasında, Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu adlı kuruluş, yerel ve bölgesel 300 bankanın risk altında olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Raporda, “Ortalama bir bankanın varlıklarının yaklaşık çeyreğini ve toplamda 2.7 trilyon dolarlık banka varlığını oluşturan ticari gayrimenkul (CRE) kredilerine odaklandık. Kredi düzeyindeki verilere dayanarak, yüksek faiz oranları ve hibrit çalışma modellerinin benimsenmesi sonrası mülk değerlerindeki düşüşlerin ardından, tüm kredilerin yaklaşık yüzde 14’ünün ve ofis kredilerinin yüzde 44’ünün, mevcut mülk değerlerinin altında bir ‘negatif özsermaye’ içinde olduğunu gördük. CRE kredilerinde yüzde 10’luk bir temerrüt oranı, yaklaşık 80 milyar dolarlık ek banka kaybına neden olacak. Eğer CRE kredi sıkıntısı, faiz oranlarının düşük olduğu 2022 yılı başında ortaya çıksaydı, en kötümser senaryomuzda bile tek bir banka bile batmazdı.”
Öte yandan, Çinli yetkililer, zor durumdaki gayrimenkul geliştiricilerinin büyük bir kurtarma paketi almayacaklarını belirterek, “kitlelerin çıkarlarına zarar verenlerin” cezalandırılacağı uyarısında bulundu. Konut ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanı Ni Hong, “Ciddi şekilde iflas etmiş ve faaliyet gösterme kabiliyetini kaybetmiş gayrimenkul şirketleri için, iflas etmesi gerekenler iflas etmeli veya yasalara ve piyasa ilkelerine uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Kitlelerin çıkarlarına zarar veren eylemlerde bulunanlar kararlılıkla soruşturulacak ve yasalara uygun olarak cezalandırılacaktır. Gereken bedeli ödemeleri sağlanacaktır” açıklamasında bulundu.
Ni’nin açıklamaları, Evergrande’den Country Garden’a kadar büyük gayrimenkul geliştiricilerinin borçlarını ödeyemediği ve yeni konut satışlarındaki düşüşün gelecekteki işleri sorgulattığı bir dönemde geldi. Aynı zamanda, uzun vadeli stratejilerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Ni, yetkililerin konut satışlarını teşvik edeceğini ve uygun fiyatlı konutların geliştirilmesini destekleyeceğini belirtti.