“ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3. Kez Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi olamaz mı? Eğer aday olursa, bu konudaki son karar merci durumundaki, itiraz yolu bile bulunmayan Yüksek Seçim Kurulu, Erdoğan’ın adaylığını onaylar mı onaylamaz mı?”
Anayasada (*) son derece net ve açık dile getirilmiş olmakla birlikte, konu hala tartışılıyor. Üstelik şimdi gündemi saran “ahmak” kararı sonrasında İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da aynı tartışmanın içine eklendi. YSK Başkanı Muharrem Akkaya, sessizliğini sırf bu konu için bozarak art arda demeçler verdi, “İBB Başkanının cezası eğer istinat ve Yargıtay tarafından onanırsa, aday olmuş olsa bile mazbatası kendisine teslim edilemezmiş.” YSK’nın böyle davranacağını böylece Akkaya’dan öğrenmiş olduk. Ancak sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tartışmalı adaylık durumuna geldiğinde, Akkaya birden kendini tarafsızlıkla bağlayan yasaları anımsayarak, “Bu konuda ben bir araştırma yaptırdım, bir fikir edindim, ancak bunu açıklamam doğru olmaz, ihsas-ı rey etmiş olurum” demedi mi?
Böyle ortamda insan adeta kendinden kuşkuya düşüyor:
-Anayasa son derece net ve açık… Erdoğan 3. Kez aday olamaz…O halde ben okumayı mı unuttum da koskoca TBMM Başkanı, YSK Başkanı aksini düşünüyor? Sırf onlar da değil, koskoca hukukçular bu Anayasa hükmünü telaffuz etmekten bile kaçınıyor? Kaş göz işareti yapıp, tavana bakarak susup oturuyor?
“Peki o zaman” dedim kendi kendime, bu işleri en iyi bilenlerden birine sorayım, Yargıtay eski savcısı ve YARSAV kurucu başkanı, şimdilerde ise avukat Ömer Emin Ağaoğlu ile konuştum, buyrun bir de onun yanıtlarına bakalım:
—-Akkaya, ihsas-ı rey mi etti?—
-YSK Başkanı Akkaya, seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. Kez aday olup olamayacağı konusunda bir çalışma yaptırdığını, kendisinde bir kanaat oluştuğunu ancak bunu açıklamayacağını aksi halde, ihsas-ı reyde bulunmuş olacağını söyledi. Siz bu açıklamayı nasıl değerlendirdiniz?
EMİNAĞAOĞLU: Bu açıklamasını okudum, demek ki YSK Başkanının şu anda bir düşüncesi var ama açıklamıyor. Bunu ifade etme gereği duyması, yargıç kimliği yönünden hoş değil, nereden baksanız kabul edilebilir tarafı yok. Bizim yargı etiğinde yargıç tarafsız olacak ve öyle görünecek. Oysa YSK Başkanı, görüntüsü ile -benim kararım aklımda- demiş oluyor, yani önyargısını karardan önce ifade etmiş oluyor, -daha süreç başlamadan bu konudaki düşüncemi oluşturdum- diyor. YSK başkanının bu düşüncesini yargı etiği kuralları ve yargıç kimliği ile bağdaştırmak mümkün değildir…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.