Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, “Açıkçası, yeni bir Birleşmiş Milletler’e, yeni bir küresel barış mekanizmasına ve dünyayı yeniden insanların eşitliği prensibi içerisinde, barış çerçevesinde bir araya getirebilecek uluslararası bir anlayışa ihtiyacımız var” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de ‘Asya’da Sürdürülebilir Kalkınma için Bölgesel İşbirliğinin Teşvik Edilmesi’ temasıyla Azerbaycan Milli Meclisi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 14’üncü Genel Kurulu’nda konuştu.
Kurtulmuş, toplantıda ortaya konulacak fikirlerin, yapılacak müzakerelerin Asya ülkeleri arasında dayanışma ve iş birliğini sağlayacak önemli sonuçlar doğurması temennisinde bulunarak, dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, bu çerçevede tarihsel olarak Asya’da da önemli tarihi fırsat penceresinin açıldığını söyledi.
“APA, Asya’nın yükselişine katkı sağlayacak”
Asya’nın yeniden yükselişe geçtiği bir dönemi yaşadığını kaydeden Kurtulmuş, “APA’nın, yükselişe geçen Asya’da yeni fırsatların yakalanması, güven ve istikrar içerisinde iş birliklerinin ve ortak çalışma zemininin temin edilmesi bakımından fevkalade değerli bir platform olduğunun altını çizmek isterim. Bu anlamda APA, aslında Asya’nın yükselişine katkı sağlayacak, Asya’da ortaya çıkabilecek iş birliği ve barış imkanları üzerinden, küresel barışı sağlamaya katkı sunacak fevkalade önemli, çok taraflı bir parlamenter asambledir. Bu çerçevede parlamenter diplomasinin bütün imkanlarından istifade ederek, bu hedefe ulaşmak; APA’nın ortak amaçlarından birisi olmalıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin 2019’dan bu yana ‘yeniden Asya’ yaklaşımını sürdürdüğünü belirten Kurtulmuş, gelişmekte olan, büyük fırsatları ve riskleri aynı zamanda bünyesinde taşıyan Asya’yla ilişkilere önem verdiklerini vurguladı. Kurtulmuş, APA’nın 14’üncü Genel Kurulu’nda, ‘APA Dönem Başkanlığı’nı Azerbaycan’ın devralacağını anımsatarak, “Büyük bir vukufiyetle bu görevi yürütecek olan Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı değerli dostum Sahibe Gafarova Hanımefendinin aldığı bayrağı, çok daha yukarıya taşıyarak ülkelerimiz arasında, parlamentolarımız arasında ve parlamenterlerimiz arasında iş birliğini de artıracak çalışmaları gerçekleştireceğine eminim. Hep birlikte kendisine destek olarak, bu faaliyetlerin daha ileriye götürülmesi için yardımcı olacağız ve önümüzdeki dönemde Asya ülkelerinin iş birliği ve dayanışmasını en yüksek noktalara kadar çıkaracağız” dedi. Bu dönemde Asya’nın önemli birçok yerinde çatışma alanlarının bulunduğunu, bu çatışma alanları üzerinden hem bölgesel çatışmaların hem de küresel rekabetlerin ve düşmanlıkların fitilinin ateşlenmesinin müsait olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Bu çerçevede bizim üzerimize düşen şey, güven ve istikrar gibi iki kilit sözcük üzerinden dış politikamızı, uluslararası ilişkilerimizi inşa edebilmektir” diye konuştu.
“Türkiye hayati bir rol oynadı”
Kurtulmuş, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı ile İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik saldırılarına da dikkat çekti. Rusya-Ukrayna savaşının, sadece iki ülke arasında olmadığını, Rusya ile topyekun Batı arasında bir savaş olma niteliği taşıdığını belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Eğer Rusya ve Ukrayna krizi çözüme kavuşturulamazsa, bunun bir küresel çatışmanın da fitilini ateşleyeceği aşikardır. Türkiye olarak başından itibaren Rusya-Ukrayna krizinde hem Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü sonuna kadar savunduk hem de bir an evvel her iki tarafın kabul edebileceği adil ve kalıcı bir barışın temin edilmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik, yerine getirmeye devam ediyoruz. Esir takasının gerçekleştirilmesi ve Karadeniz’de tahıl koridoruyla dünya gıda piyasalarında olağanüstü fiyat artışlarının önlenmesinde, Türkiye hayati bir rol oynamıştır. Bu çerçevede Rusya-Ukrayna savaşının en kısa sürede kalıcı ve adil bir barış yoluyla çözülmesi insanlığın hayrınadır.”
“Dünya siyaseti için yeni bir dönem başladı”
Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ise söylenildiği gibi 7 Ekim’de başlamadığını, 1948’den, 1967’den itibaren bu meselenin içten içe yandığı, büyütüldüğü bir sürecin yaşandığını söyledi. Filistinlilerin köylerinden, kentlerinden uzaklaştırılarak buralara işgalci Yahudilerin yerleştirildiğini, bir kısmının hayattan koparıldığını kaydeden Kurtulmuş, en son Gazze’de devam eden bu büyük insanlık suçunun maalesef insanlık tarihinin en ağır imtihanlarından birisi olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “APA başta olmak üzere bütün uluslararası kuruluşların bu insanlık dramına sessiz kalmamasını temenni ediyoruz” dedi.
Lahey’de Güney Afrika tarafından İsrail’e açılan davaya da işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nda başlayan mahkeme safahatıyla yeni bir dönem başlamıştır. Aslında açık söyleyeyim. Dünya siyaseti için de yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemle birlikte dünyada hak, adalet, insaf ve vicdan arayışı içerisinde olan insanların artık yeni bir yol arayışı içerisinde olduğu aşikardır. Hükümetlerin bir kısmı, Gazze’de işlenen soykırıma varan büyük katliama sessiz kalsa da dünya halkları sessiz kalmamış; Washington’dan Londra’ya, Paris’ten Brüksel’e kadar birçok başkentte milyonlarca insan sokağa dökülmüştür. Artık insanlık, bu canavarın durdurulmasını, insanlık suçlarını bilerek, isteyerek işleyen bu mekanizmanın durdurulmasını talep etmektedir. Bunun için her türlü fırsatı ortaya koymak ve Gazze’de yaşanan bu büyük insanlık suçunu önlemek mecburiyetindeyiz.”
İsrail’in saldırıları
Birleşmiş Milletler’in mültecilere yardım kuruluşları başta olmak üzere birçok kuruluşun, Netanyahu çetesini destekleyen ülkeler ve güçler tarafından engellendiğini söyleyen Kurtulmuş, şu anda çok daha tehlikeli bir noktaya bu sürecin geldiğini belirtti. Kurtulmuş, şöyle dedi: “İsrail’in başbakanı şu anda Refah Kapısı’na sıkıştırılmış olan yaklaşık 1,5 milyona yakın Filistinlinin üzerine orada da bombalar atıyor ve dünyaya meydan okuyarak diyor ki, ‘Bunları oradan da silip atacağız.’ Böylece yeni bir insanlık suçunu işlemeye devam edeceğini, dünyanın gözünün içine baka baka ifade ediyor. Buna karşın insanlığın ortak vicdanı harekete geçmiştir ama sonuç almak için çok daha güçlü mücadele etmemiz lazımdır. Bu Uluslararası Adalet Divanı’ndaki ara kararla birlikte ortaya çıkan durum, yeni bir fırsattır. Ümit ederiz ki arkasından uluslararası savaş suçları mahkemesindeki yargılamanın başlaması ile insanlık bu ayıptan hiç olmazsa bir miktar kurtulabilecektir.”
“Uluslararası yeni bir anlayışa ihtiyaç var”
Yeni bir uluslararası yapının kurulması gerektiğini belirten Kurtulmuş, “Önümüzdeki dönemde hep beraber çalışarak inşa etmemiz gereken yeni bir alan; yeryüzünde adaleti, barışı, insanlığı, ülkelerin eşit egemenliğini, halkların arasında hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin bütün insanlığı eşit gören yeni bir anlayışı inşa etmek zorundayız. Açıkçası, yeni bir Birleşmiş Milletler’e, yeni bir küresel barış mekanizmasına ve dünyayı yeniden insanların eşitliği prensibi içerisinde, barış çerçevesinde bir araya getirebilecek uluslararası bir anlayışa ihtiyacımız var” dedi.