Sivas kent merkezinde terzilik yapan 73 yaşındaki Abdullah Çakır, mesleğine olan aşkıyla dikkat çekiyor. 8 yaşında başladığı çıraklık ile 65 yıldır işini sürdüren Abdullah Çakır’ı diğer terzilerden ayıran en büyük özelliği ise takım elbisesiyle terzilik yapması. Çakır, iş yerinde kıyafet dikerken bile takım elbisesini ve kravatını üzerinden çıkarmıyor.
İşini aşkla yapan Çakır’ın en büyük üzüntüsü yok olan birçok meslek grubunda olduğu gibi çırak bulamamak. Çakır, el emeği ile diktiği takım elbiseler için bin 500 ile 2 bin TL arasında ücret alıyor.
Çocukluğundan bu yana takım elbise giyiyor
Terzi Abdullah Çakır, “Ben okula gitmedim. İlkokulu dışardan bitirdim. Babam sanata verdi. Biz 7 kardeştik, babam da bunda çalışıyordu. Pazartesi başladım cumartesine kadar terzi çırağıydım, pazar günleri de akşama kadar simit satardım. Öyle geldim hayata. İşimi çok seviyorum, aşığım işime. Yaşım 73, hiç usanmadım. İşime tam aşığım ben yani. Hangi müşterimin işi olursa olsun kendime dikiyormuş gibi yaparım. Ustalarım öyle öğretti bize. Öğrendiğim gibi de çalışıyorum. Hep takım giydim. Takım elbisesiz gezmem. Dışarıya bile çıksam ceketimi giyerim hava ne kadar sıcak olursa olsun. Kravatsız da gezmem, günlük tıraşımı olurum. Ben kendime saygı duyuyorum, örnek kişiyim mesleğim gereği. Bu yüzden öyle giyiniyorum. Gençliğimden beri kravatsız, ceketsiz gezmem” dedi.
Dışarıdan gelenler müşteri sanıyor
Çakır, “Dışarıdan gelenler ben burada otururken ustayı soruyorlar. Oturun gelir diyorum ben de. Sonra ustanın kendim olduğunu söylüyorum. ‘Sivas’ta böyle terzi var mı’ diyorlar. Çırak yok, kalfa hiç yok. Çırak bulamıyoruz, her sene dalında çırak arayan arkadaşlarımız çok. Çırak yok. Devam ettirecek kimse yok. Arkadan gelen yok yani. Çırak, kalfa olmazsa yetişen olmazsa devam ettirecek yok. Allah bana sağlık verirse, ömür verirse elim tuttuğu kadar devam etmeyi düşünüyorum” diye konuştu.