Avrupa Birliği üyesi ülkelerle Türkiye arasındaki vize krizi sürerken Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, ismini paylaşmadığı eski Kızılay Genel Başkanı’na da Almanya tarafından vize verilmediğini yazdı.
Çekirge, retlerde gerekçe olarak çoğunlukla gösterilen “10. maddeye” dikkat çekti.
Çekirge bugün yayımlanan “Vize meselesinin içyüzü! ‘10’uncu maddeden ret’” başlıklı yazısında olayı şöyle anlattı:
“Kızılay’ın eski Genel Başkanı L.A. eşiyle bir gezi için Alman Konsolosluğu’na başvuruyor. Daha önce defalarca gittiği ülkenin vize vereceğinden emin. Biletler alınıyor. Otel rezervasyonları ayarlanıyor. Ama cevap geliyor: ‘Ret….’ ’10’uncu madde gerekçesiyle başvurunuz reddedilmiştir…’
Peki nedir bu 10’uncu madde? Şu: ‘Planlanan kalışın amacı ve şartlarına ilişkin sunulan gerekçe inandırıcı değildir….’
Oysa L.A. görevde olduğu süre içinde Alman Kızılhaç’ıyla defalarca toplantılar yapmıştır. İnandırıcı olmaması ne anlama geliyor, çözemedim… Bunun gibi sayısız örnek var.
…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın çoklu gündeminin üst sıralarında AB ile ilişkiler ve vize meselesi olduğunu sanıyorum.
Çünkü Çavuşoğlu döneminde bu konunun yakından takip edildiğini öğrenmiştim.
Hatta bu konuda bir hazırlık da yapılıyor.
Önümüzdeki dönemde birtakım yeni ve olumlu gelişmeler bekleniyor.”
“3 NEDENLE RET GELİYOR”
Vize işlemleriyle uğraşan bir şirketin sahibiyle olan konuşmasını da aktaran Çekirge şu ifadeleri kullandı:
“- Neden bu kadar çok ret var?
– Evet çok sayıda ret geliyor. Hemen hepsi 10’uncu maddeden ret oluyor. İçlerinde üst düzey kamu görevi yapmış isimler bile var. Bana göre 3 nedenle ret geliyor.
1- Siyasi nedenler…
2- Türk vatandaşlığı alanların vize başvurusu. İçlerinde doğum yerini Hatay ya da Gaziantep diye yazdıranlar olduğunu duyuyoruz.
3- Vize başvurularındaki aşırı artış. Ki gençlerin başvuru sayısı yükseliyor.
Şirket sahibi dostum devam ediyor:
“Geçmişte üst düzey kamu görevi yapıp emekli olmuş isimlerin de arasında bulunduğu vize reddi görmüş kişiler, 10’uncu maddeye itiraz ediyorlar. Gerçekten de kimlikleri, görevleri belli. Daha önce yaptığı iş gezileri var. Otel rezervasyonları, biletleri var. Türkiye’deki durumları belli. Bu bilgiler ışığında itiraz ediyorlar. Ama değişen bir şey olmuyor. Biz de zor durumda kalıyoruz. Sanki biz bazı işleri eksik yapıyormuşuz gibi bir durum doğuyor.”