Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Gazikültür A.Ş, Özden (Mermer) Özsabuncuoğlu ve Prof. Dr. İsmail Hakkı Özsabuncuoğlu’nun hazırlayarak basıma hazır hale getirdiği ‘Üzümün 40 Hâli Şire Yapma-UNESCO Gastronomi Şehri Gaziantep’te’ kitabını yayımladı.
Dünya çapında bir gastronomi şehrine dönüşen Gaziantep’in gündelik yaşamında üzümün kullanımını ve üzümden şire elde etme kültürü anlatan kitap, 188 sayfadan oluşuyor. Kitabın yayın koordinatörlüğü Gazikültür Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Tanrıöver, editörlüğünü ise Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar tarafından yapıldı. Kitap Panorama 25 Aralık Müzesi, Gaziantep Zeugma Müzesi ve Arkeoloji Müzesi Gazikültür mağazalarında, Türkiye çapında seçkin kitapçılarda, Gazikültür’ün internet sitesi “magazagaziantep.com” ve kitap satışı yapan seçkin internet sitelerinde satışa sunuldu.
Kitabın editörlüğünü üstlenen Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, yaptığı açıklamada, Gaziantep mutfağının, 2015 yılında gastronomi dalında UNESCO “Yaratıcı Şehirler Ağı”na girerek dünyanın en önemli sekiz mutfağından biri olduğunu anımsattı.
UNESCO’nun dünya çapında önemi tescillenen Gaziantep mutfağının lezzet ve çeşitliliğini, bu ağa dahil ederek, Gaziantep’in bu konudaki potansiyelini ortaya koyduğunu ifade eden Yakar, şunları kaydetti:
“UNESCO’nun tescillemesiyle birlikte dünyada genellikle ülke adlarıyla anılan mutfaklar arasına kendi şehir adıyla giren Gaziantep mutfağı, Türk mutfağı arasında yegâne bir özelliğe sahip olduğunu bütün dünyaya tanıttı. Gaziantep’in tarımsal kültüründe üzüm ve üzümcülüğün asırlardır özel bir yeri vardır. Hitit kabartmalarında üzüm salkımları görülebileceği gibi Zeugma’dan çıkarılan mozaiklerde üzüm taneleri ve salkımlarının dekoratif birer motif olarak kullanıldığı görülebilir. Bu da bizlere yüzlerce yıldır üzümün bu yörede üretilip tüketildiğini kanıtlar niteliktedir. Nitekim Evliya Çelebi, 375 yıl önce Gaziantep civarındaki dağların tamamen bağlarla kaplı olduğunu ve buradaki halkın ‘tatlı yediğinden tatlı dilli’ konuştuklarını ifade etmiştir.
Bu kitap bu açıdan üzümü ve üzümün tarihini, kentin tarihi ile katışık olarak anlattığından büyük bir belge niteliği de taşımakta, kentin gastronomi geçmişine ışık tutmaktadır.”