Yeteneği küçük yaşta keşfedilen ve çevresi tarafından “Harika çocuk” olarak anılan dünyaca ünlü keman virtüözü Suna Kan, 86 yaşında hayatını kaybetti.
“Kalbimizde hep yaşayacak”
Haberi, sosyal medya hesabından duyuran müzisyen arkadaşı piyanist Gülsin Onay, “Suna Kan’ı kaybetmişiz… Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Oğlu Ömer Üstel başta olmak üzere tüm yakınlarına, sevenlerine, müzik camiamıza baş sağlığı ve sabırlar dilerim” ifadelerini kullandı.
Gülsin Onay, Suna Kan hakkında, “Büyük bir müzisyenimizi, yakın dostumu ve yeri doldurulamaz değerli kemancımızı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. Eşsiz anıları ve kayıtlarıyla kalbimizde hep yaşayacak” ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Ülkemizin çok değerli keman virtüözü ve devlet sanatçımız Suna Kan’ın vefatını üzüntüyle öğrendik. Merhumeye Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza baş sağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suna Kan’ın ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetimizin çok sesli müzik alanında yetiştirdiği büyük değer, dünyaca ünlü keman virtüözlerinden, devlet sanatçımız Suna Kan’ın vefatından dolayı büyük üzüntü duydum. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyorum” gönderisinde ifadelerine yer verdi.
“Kemanımın kutusunu bu dünyadan gidinceye kadar kapattım” demişti
Sağlık sorunları nedeniyle Mayıs 2017’de sahnelere ara verdiğini duyuran Suna Kan, “Kemanın kutusunu şimdilik, bu dünyadan gidinceye kadar kapattım” açıklamasını yapmıştı.
Suna Kan kimdir?
Türkiye’nin en iyi keman virtüözlerinden biri olarak bilinen Suna Kan 1936’da Adana’da doğdu. Babasından 5 yaşında keman öğrenmeye başlayan Kan, Hulusi Karsel, Walter Gerhardt, Gilbert Back ve Liko Amar gibi dünyaca ünlü kemancılardan ders aldı.
İlk resitalini 10 yaşında Ankara Devlet Konservatuvarı’nda veren Suna Kan, Mozart’ın 5. Keman Konçertosunu seslendirdiği bu resitalden ötürü ‘Harika Çocuk’ olarak anıldı.
Suna Kan, daha sonra 1948’de dönemin hükümeti tarafından isme özel çıkartılan bir kanunla, piyanist İdil Biret ile birlikte yurt dışında eğitim görmek için devlet bursu aldı.
Paris Konservatuvarı’nı birincilikle bitirdi
Roma’da başlayan eğitimini Paris Konservatuvarı’nda devam ettiren Suna Kan, 1952’de konservatuvarı birincilikle bitirdi.
Yurt dışında katıldığı uluslararası yarışmalarda çok sayıda ödül alan ünlü virtüöz, 1957’de Türkiye’ye döndü ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı.
Suna Kan, Türkiye’nin ilk konser piyanisti Ferhunde Erkin ile kurduğu keman-piyano ikilisi ile ülkenin birçok yerinde konser ve resital verdi. Daha sonra Almanya’da öğrenimini tamamlamış Gülay Uğurata ile bir ikili oluşturan Kan, Uğurata ile 29 yıl birlikte sahne aldı.
Suna Kan, 1970’li yılların başında orkestra şefi Gürer Aykal ve eşi Faruk Güvenç ile Ankara Oda Orkestrası’nın kuruluşunda yer aldı ve orkestra ile yurt dışında 100’ün üzerinde konser verip çeşitli plaklar yaptı.
Ankara Oda Orkestrası’nda 1977’den 1986’ya kadar başkemancı ve solist sanatçı olarak yer alan Kan, 1996’da ‘Sevda – Cenap And Müzik Vakfı Onur Altın Madalyası’ ile ödüllendirildi.
Suna Kan, Türk bestecilerinin keman için ürettikleri repertuvarın önde gelen yorumcularından biri olarak biliniyordu.