Bu yazımda kısır, iç politika çekişmelerini bırakıp dış dünyada neler olup bittiğine bakalım. Fransa devlet radyosu Franceinfo’nun internet sitesinde bir haber yayımlandı. Haberin başlığı şöyle: “Rusya Ukrayna’da Savaşı kazanırsa ne olur?” Başlığın altındaki spotta da şunlar yazılı: “İsveç daha NATO üyeliği tam resmileşmeden ittifak askerlerine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.”
Haberi birlikte okuyalım:” Macaristan’ın daha NATO üyeliğine onayı çıkmadan İsveç Ukrayna savaşının patlak vermesinin ardından savunma planlarını güçlendirmeye başladı. İsveç’in tam ortasındaki Östersund kenti müttefiklerin askeri güçlerinin terminali olmaya hazırlanıyor.
“Östersund’un önemi, kuzeyden güneye, doğudan batıya, İsveç’in bütün tren yollarının kesiştiği noktada olmasından kaynaklanıyor. Bu bakımdan da olası bir kara harekatı için bulunmaz bir bölge. Öte yandan Norveç’in Trondheim liman kenti de NATO’nun muazzam antrepolarını, Amerikan deniz kuvvetlerini ve Norveç hava kuvvetlerinin filosunu bünyesinde barındırıyor.
“Östersund Belediye Başkanı Niklas Daoson konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:’Savaşın eli kulağında olabilir. Dolayısıyla zamanı verimli kullanmak ve hem ülkemiz hem de NATO müttefikleri için sağlam bir savunma hattı oluşturmamız şart.’ Aslında İsveç Moskova’dan doğrudan bir saldırı beklemiyor. İsveç’in kaygısı Moskova’nın NATO ittifakının gücünü denemek için bir hamle yapması ihtimali. Dolayısıyla da İsveç NATO’nun kuzeydoğu kanadında bir lojistik merkez haline gelmek için var gücüyle çaba harcıyor.”
Franceinfo’nun bir başka haberinde de Fransa Silahlı Kuvvetleri’nin Estonya kıyıları üstünde uçan bir Rus keşif uçağının yolunun kesildiği ve geri dönmek zorunda bırakıldığı anlatılıyor. Haber aynen şöyle:
“Fransız Hava Kuvvetleri’nin Mirage 2000-5 savaş uçakları II-20 Coot tipi bir uçağın keşif amacıyla Estonya kıyıları üstünde uçtuğunu tespit etmiş ve yolunu kesip geri dönmeye mecbur bırakmıştır. Bundan amaç, Baltık bölgesi müttefiklerin hava sahalarını korumaktır.”
Daha ilginç bir haber gene Fransız Le Monde gazetesinde yayımlandı. Habere göre Rusya, Sovyet döneminden kalan “anıt” ve heykelleri yıktırdıkları gerekçesiyle üç Baltık ülkesinin önde gelen siyasetçileri hakkında arama ve yakalama kararı çıkartmıştı. Buna karşılık da üç Baltık ülkesi olan Estonya, Letonya ve Litvanya Rusya’yı protesto etmişlerdi.
Rus emniyet teşkilatının en çok arananlar listesine aldığı kişiler şunlar: Estonya Başbakanı Kaja Kallas ve Devlet Bakanı Taimar Peterkop, Litvanya Kültür Bakanı Simonas Kairys ve Letonya Parlamentosu’nun eski ve halihazırdaki 60 üyesi. “
Rusya lideri Vladimir Putin’in “Büyük Rusya İmparatorluğu” nu yeniden canlandırma hayalleri kurduğunu dünya alem biliyor. Ukrayna Savaşı ikinci yılını geride bırakıp uzadıkça Moskova’yla Batı ittifakı arasındaki gerilim gittikçe tırmanıyor. Putin ve çevresinin, özellikle de eski Başbakan Dmitri Medvedev’in, Ukrayna Savaşı’nı bir nükleer saldırıyla sonlandıracakları tehditleri Batılı müttefikler tarafından anlaşıldığı kadarıyla artık ciddiye alınmaya başlandı. Öte yandan Sovyet döneminde Moskova’nın uydusu durumunda olan (Sovyet döneminde de bağımsızlıklarını defalarca ilan etmeye kalkıştıkları halde bastırılan), ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını ilan edip AB ve NATO üyesi olan Estonya, Litvanya ve Letonya’nın Batı kampına katılmasıyla Rusya’nın elinde Baltık’a açılan sadece küçük limanı Kaliningrad kaldı. Haritaya baktığınızda Kaliningrad neredeyse Polonya’nın bir Baltık limanı gibi görünebilir. Neyse… Devam edelim. Rusya’nın gerek havadan keşif uçuşları gerekse de Baltık ülkeleri politikacılarını yakalatmakla tehdit ederek taciz etmesi Moskova liderliğinin çılgınlığın eşiğine geldiğinin bir işareti gibi görünüyor. Yayılmacı siyasetini fütursuzca Batı dünyasına dayatmaya çalışan Rusya’ya hayranlık besleyen Avrasyacı aktörler acaba ayılıp gerçekleri görmeye başlarlar mı?