Ağustos ayının başında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) başkanlığına adaylığını açıklayan Yeni Nesil TÜRSAB Hareketi Lideri Tamer Çiçek, ‘seçimlerin demokratik bir ortamdan uzak olduğunu görmesi üzerine adaylıktan çekildiğini’ açıkladı.
Ağustos ayında Yeni TÜRSAB Hareketi’nin Lideri olarak Başkan adaylığını açıklayan Çiçek, adaylıktan çekilmesiyle ilgili bir açıklama yayınladı. Adaylığını açıkladıktan sonra 60’a yakın şehirde TÜRSAB yönetimine geldiklerinde neler yapacaklarını anlattıklarını dile getiren Çiçek, “Ancak mevcut yönetimin demokratik olmayan uygulamalarından dolayı seçim, adil olmaktan çıkmış hukuksuz uygulamalarla ile doludur. Son 5 yılda kurulan 5 bin acentenin iletişim bilgileri noter aracılığı ile istenmesine rağmen ne Bakanlık ne de TÜRSAB tarafından tarafımıza yanıt bile verilmemiştir. Özellikle son 6 ayda büyük bir hızla kurulan 600’ün üzerindeki acentenin büyük bir çoğunluğu ise şaibelidir” açıklamasını yaptı.
2019 yılında yapılan 24. Genel Kurul Kararı’nın yok sayıldığını kaydeden Çiçek, “Seçime katılacak olan acentecilerin konaklama ve ulaşım hakları ihlal edilmiştir. Yönetim kurulu tarafından hileli bir karar alınmış ve kendi istedikleri acenteler dışında kimsenin gelmesine olanak sağlanmadığı gibi gelme ihtimalleri engellenmiştir. Mevcut TÜRSAB Başkanı kendi şirketi (Detur’un henüz batmamış olan İstanbul versiyonu ve kardeş şirketleri aracılığı ile) üzerinden 3000 kişilik otel ve uçak rezervasyonları yapılmıştır. Hazirun olacak bu listeler ise sadece kendilerinde mevcut ve kimse ile paylaşılmamıştır” bilgisini verdi.
Bakanlığın olanları görmezden geldiğini ileri süren Tamer Çiçek, “Mevcut TÜRSAB başkanı, BTK’ları kendi personeli gibi çalıştırarak sadece kendilerine oy vereceklerine inandıkları acentalar için rezervasyon yaptırmıştır. Bu listelerde kimlerin olduğu sır gibi saklanmaktadır. Seçime kimlerin gelebileceği bilinmezken bu seçim kimlerle yapılacaktır? Mevcut başkan ise yaptıkları bu yöntem ile genel kurula gelen acentaların masraflarını kendi şahsından karşılıyor gibi yapıp ancak aldıkları karar gereği, seçim sonrasında yine tüm maliyetleri TÜRSAB’a ödetecekler. Ve tüm bu ‘hukuki’ görünümlü hukuksuz çalışmalar TÜRSAB’ın amir kurumu Bakanlık tarafından da görmezden gelinmiştir” açıklamasını yaptı.
