Çevikel yaptığı açıklamada, deprem bölgesindeki sorunlar tamamen bitene kadar desteğe devam edilmesi gerektiğini kaydederek, kendisi gibi EYT düzenlemesiyle emekliliğe hak kazanan işverenlere çağrı yaptı.
Her zaman olduğu gibi depremde de kadınların birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirten Çevikel, “Bu amaçla, ben bir yıllık emekli maaşımı depremzede kadınların acılarını hafifletmek, mümkünse onlara iş imkanları yaratabilmek için AFAD’a bağışlıyorum. Biliyorum ki benim gibi iş dünyasından birçok isim bu yasa ile emekli oldu. Onları da bu amaçla bağış yapmaya davet ediyorum. Bir yıllık emekli maaşımızı depremzede kadınlar için AFAD’a gönderelim.” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda daha fazla rol almalı”
Nilüfer Çevikel, yarının “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” olduğunu anımsatarak, toplumsal yapının gelişimi için kadınların eğitim, iş hayatı ve siyasete katılmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Kadınların kültürel çevre, aile sorumlulukları, eğitim düzeyi ve benzeri engellerin etkisiyle iş dünyasında erkekler kadar yer alamadığını aktaran Çevikel, şunları kaydetti:
“Bunun önünde, ticareti erkeklere ait bir dünya olarak gören anlayış kadınların da erkeklerin de zihinlerindeki ilk engeli oluşturuyor. Oysa kadınların iş hayatına daha fazla katılmaları, bir demokrasi ve toplumsal gelişme konusu olarak görülmelidir. Kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda daha fazla rol aldığı bir toplum ancak nitelikli dönüşümü sağlayacaktır. Bu nedenle kadınların yaşadıkları toplumda, karar alma mekanizmalarında söz sahibi olmaları için en etkili yol iş hayatına katılmalarıdır.”
Çevikel, kadınların iş dünyasında olmasının ekonomik katkılarına işaret ederek, “Kadın yöneticilerin daha fazla olması için elimizden geleni yapıyoruz. Kadınlarla ilgili konuların sadece seçim dönemlerinde ya da Dünya Kadınlar Günü’nde gündeme gelip sonra unutulmaması için hepimize önemli görevler düşüyor. Unutmayalım ki sürdürülebilir büyümenin en önemli kilit noktalarından biri istihdam ve bu kilidi açacak en önemli anahtar da kadınlarımızdır.” değerlendirmesinde bulundu.