TTB tarafından yapılan açıklamada, “Soruşturma dosyası açıldığı bilgisi 26 Aralık Pazartesi günü sabah saatlerinde tarafımızca tesadüfen öğrenilmiştir. İçeriğine dair kısıtlılık kararı olduğu belirtilen soruşturmayı açan savcı, TTB Merkez Konseyi Başkanımız Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkındaki soruşturmayı açan savcıdır. Bunun üzerine 27 Aralık Salı günü öğle saatlerinde Ankara ilinde ikamet eden Merkez Konseyi üyelerimiz TTB Hukuk Bürosu avukatlarıyla birlikte savcılığa gitmiş, ifade için hazır olduklarını iletmiştir. Buna karşın ifade verme talepleri savcılık tarafından kabul edilmemiştir” denildi.
TTB olarak tüm faaliyetlerinin aleni olduğu belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Biz, bu kurguyu ne yazık ki başkanımızın tutuklanmasında da yaşadık. Hukuksuz adli süreçler yürütülerek biz hekimler üzerinden yeni bir korku iklimi yaratılmasına müsaade etmeyeceğiz. TTB olarak tüm faaliyetlerimiz alenidir ve savunamayacağımız hiçbir şey yoktur.
“Asıl amaç, TTB’yi susturmak”
11 Merkez Konseyi üyesi hakkında açılan soruşturma dosyası göstermiştir ki; mesele ne sadece Dr. Şebnem Korur Fincancı ne de herhangi bir Merkez Konseyi üyesidir. Asıl amaç çok açıktır: Suç yaratarak TTB’yi susturmak.
İktidar çevrelerinin, son günlerde seçilmişlere yönelik tahammülsüzlüğünü gözler önüne seren yargı kararlarına bir yenisinin daha eklenmesinin yolunun hazırlandığını görmekteyiz. 100 binin üzerinde hekimin üyesi olduğu TTB’nin meşru seçilmiş organı olan Merkez Konseyi’ne yönelen bu tutum, iktidar çevrelerinin derdinin seçilmişlerle olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Herkesin bilmesini isteriz: TTB’ye inanmış her hekim yeri geldiğinde bir Merkez Konseyi üyesi gibi inisiyatif almıştır/alacaktır. Nasıl ki başkanımız özgürlüğünden alıkonulduğunda TTB’nin faaliyetleri durmak bir tarafa hızlandıysa, TTB Merkez Konseyi’ne yönelecek müdahaleler de aynı şekilde sonuçlanacaktır.
Susmayan, bu örgütlü kötülükten korkmayan bizler, ‘giderlerse gitsinler’ diyenlere inat, TTB, tabip odaları bütünlüğü ve Merkez Konseyi olarak buradayız. Hekimlik Andımızda topluma söz verdiğimiz gibi: Tehdit ediliyor olsak bile, tıbbi bilgimizi, insan haklarını ve bireysel özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağımıza, Kararlılıkla, özgürce ve onurumuz üzerine, ant içeriz.”