Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, “Ekim ayında özellikle felaket bir kuraklık yaşadık. Son 30 yıllık verilerimize göre ekim ayı yağışımız ortalama 50-60 kilogram. Bu yıl içinde bölgede aldığımız yağış metrekareye 1 kilogram” dedi.
Türkiye’nin tahıl ambarı Trakya’da son yılların en kurak Ekim ayı yaşanıyor. Bölgede üreticiler 15 Ekim’de başlayacakları buğday ekimini kuraklık nedeniyle geciktirirken, bazı üreticiler kuru toprağa ekimlerini yapmaya başladı.
Prof. Dr. Orta, bölgede yaşanan kuraklığı ‘felaket’ olarak niteledi. Kuraklığın Trakya bölgesinde daha çok hissedildiğini ifade eden Orta, şunları söyledi:
“Ekim ayında özellikle felaket bir kuraklık yaşadık. Bu, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi bölgemizde, Trakya yöresinde çok daha hissedilir biçimde. Son 30 yıllık verilerimize göre ekim ayı yağışımız ortalama 50- 60 kilogram.Bu yıl içinde bölgede aldığımız yağış metrekareye 1 kilogram.
Ekim ayı çok önemli. Neden çok önemli? Bildiğiniz gibi ülkemizin tüm coğrafyasında kışlık olarak ekilen hububatın ekim zamanı ekim ayı. Ve şu anda çiftçiler felaket zorluk içerisindeler ama çiftçi demek hakikaten sabreden insan demek, sabretmeyi en iyi bilen insan demek. Hallerini bir görseniz, tozun içerisine tohum atmaya çalışıyorlar. Bir taraftan da beklentimiz o ki, hiç yağmur yağmadan bu yıl karlı bir döneme bile geçiş yapabiliriz, yani kışla birlikte tarla tarımı kapanabilir. Üreticiler ekim yapamayabilirler. Bir taraftan da bunun korkusuyla tozun içerisine tohum atmaya çalışıyorlar. Bir taraftan üretim girdilerinin yüksekliği, başta gübre ve mazot olmak üzere, ikincisi bu kuraklık hem işleme maliyetlerini çok artırıyor hem de tamir bakımı da çok artırıyor. Kurakta toprağı işlemeye çalışan o kadar fazla kırılan dökülen malzemeler, tarım aletleri ve makinelerindeki yıpranmalar, kırılmalar, dökülmeler ki inanılmaz bir tablo var.
Ama hep yıllardan beri söylediğimiz özellikle son 5 yıldan beri çok sert söylüyoruz. Bu kuraklık çok sinsi gelir, geldiğinde insanı çaresiz bırakır. Ne kadar süreceği belli olmaz, aman önlem alalım, aman dikkat edelim. Benim hissiyatım o ilk kez bu yıl insanlar bunu algılıyorlar. Umarız çok uzun sürmesin ama ufukta, tahminlerde önemli yağışlar yok. Havanın soğumasıyla birlikte beklenen yağışların geleceği noktasında ciddi şüphelerimiz var. Bir taraftan bu, bir taraftan da üreticiler tekrar tarlalarını boş bırakmamak üzere hububat ekimini yapmaya çalışıyorlar.”
Kuru toprağa buğday tohumu ekiliyor
Son 10 yılın en kurak Ekim ayının yaşandığı Edirne’de üreticiler, kuru toprağa buğday ekiyor. Meteoroloji verilerine göre geçen yıl Ekim ayında metrekareye 75 kilogram yağış düşen Edirne, bu yıl sadece 2 kilogram yağış aldı. Edirneli üretici Mesut Çakır, buğday ekmek için yer hazırlığı yaptığını belirterek, “Bazılarımız ekime başladı ama bu yıl, diğer yıllardan çok kurak bir yıl. Ekiyoruz ama Kasım ayının 20-25’ine kadar yağmur düşmediği takdirde önümüzdeki yıl için verim ortalamamız aşağılara inecektir. Yüzde 20- 30 fark eder. Çünkü buğday kışa güçlü girmediği zaman kardeşlenmesi biraz daha az oluyor. Böyle olunca da verime yansıyor. Kasım ayı içerisinde buğdaylarımızı çıkaracak kadar yağış alırsak bu bizim önümüzü açacaktır. Artık her şey iklimle alakalı. Küresel ısınmadan biz de nasibimizi alıyoruz. En kısa sürede bir yağmur yağarsa üreticimizin yüzü güler. Aksi takdirde verim ortalamamızı etkiler. Bu da ülke olarak buğday açığımızın biraz daha artması demektir” dedi.
“Tohum da bozulabilir”
Çiftçi Hasan Yapıcı, “Bu sene kuru toprağa ekiyoruz. Bu sene kurak geçti. Yağış bekliyoruz. Zaman geldi, ekimimizi yapıyoruz. Kuru ekim, altında tav yok, yağmur yağarsa çıkacak. Yağmazsa bekleyeceğiz. Kurakta ekim daha düzgün oluyor ama yağmur düşmeden buğdayımız çıkmıyor. Yağış olursa daha iyi olur. Aslında hava sıcak ama zaman geldiği için biz ekimimizi yapıyoruz. Yağmur olmadan bizim işimiz olmaz” diye konuştu.
Çiftçi Ömer Kara da “Tohumlarımız geldi. Bundan sonra ekmemiz lazım. Çünkü havalar tutarsa ekim bizim için daha zor olur. Böyle ekiyoruz, yine riskli ekiyoruz. Ekim ayı gerçekten çok kurak geçti, Kasım ayı geldi. Kuraklıktan çok büyük sıkıntımız var. Bu sene daha kötü gibi. Tohum da bozulabilir. Tohum bozulursa daha kötü. Bu tohumu ambara atar gibi atarız, sıkıntı yok. Ama yağış az alırsak sıkıntı oradan doğuyor. Yağmuru bekliyoruz” ifadesini kullandı.