Yurtiçi ve yurtdışı ekonomik gelişmeler tüm sektörlerde olduğu gibi sigortacılıkta da etkisini gösterdi. En çok konuşulan da milyonlarca otomobil sahibini ilgilendiren zorunlu trafik sigortası ve kasko branşları oldu.
Fiyatlardaki hızlı artışın gerekçesi artan enflasyon ve dolayısıyla kaza sonrası maliyetlerdeki aşırı yükseliş olurken iş, otomobil sahiplerinin kasko yaptırmaktan vazgeçmesine kadar gitti. Bu süreçte müşterilerin taleplerine yönelik kişiye özel paketler geliştirilmeye başlandı.
Diğer yandan şirketler ve sektör üst kuruluşları birlikte çözüm arayışına girdi.
Olumsuzluklara rağmen sektör 2022 yılında büyümesini sürdürdü. Türkiye Sigorta Birliği’nin verilerine göre 2022 yılı Kasım sonu itibarı ile toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 118 artış ile 195 milyar 478 milyon olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı dönemde prim üretimi 89.6 milyar lira olmuştu.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu SEDDK’nın 3. yıl dönümü toplantısında bu yılın yaklaşık 200 milyar TL prim üretimi ile tamamlanmasının öngörüldüğünü kaydetti. Eroğlu, toplam varlıkların 610 milyar TL’nin üzerine, fon arzının 500 milyar TL’nin üzerine çıktığını ve toplam ödenen tazminat tutarının 60 milyar TL’ye ulaştığını belirtti.
Kasko branşı rekor büyüdü
11 ayda kara araçları sorumluluk toplamı 48 milyar 596,9 milyon olurken yeşil kart hariç zorunlu trafik sigortaları toplamı 44 milyar 545 milyon lira oldu. Bu dönemde kasko branşında rekor büyüme görüldü. 2021’in 11 aylık döneminde 12 milyar 194 milyon liralık prim üretilirken 2022 yılında bu rakam 37 milyar 359 milyon liraya yükseldi. Artış oranı yüzde 200’ün üzerinde reelde ise yüzde 66 seviyesinde gerçekleşti. Katılım sigortacılığında prim üretimi ise yaklaşık 10 milyar lira oldu.
Sektörün yılın tamamında da yeni yılın ilk günlerinde de öncelikli konusu kasko. Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli yılın son haftasında fiyatın yüksekliğine ilişkin yorumlara açıklama getirdi. Benli, sigorta şirketlerinin zam yapmadığının, yükselen araç bedellerinin, ikame araç ve çekici maliyetlerinin primlere yansıdığının söyledi.
Türkiye’nin hayat pahalılığına karşı büyük bir mücadele verdiğini vurgulayan Atilla Benli “Son dönemde enflasyonda yaşanan gelişmeler, döviz kurlarındaki değişim, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar ve bunlara bağlı olarak asgari ücret, araç rayiç değerleri ile yedek parça maliyetlerindeki artış kasko primlerine de yansıdı” dedi.
Araç fiyatlarında, son bir yılda yüzde 120, son iki yıl içindeyse yüzde 360 oranlarında artış yaşandığını hatırlatan Benli, araç rayiç değerindeki bu yükselişin, sigortalıların sahip olduğu malvarlığının yani sigortalanan kıymetin değerindeki artış anlamına geldiğini söyledi.
Benli, prim tutarındaki artışın kaynağının; şirketlerin kasko prim tutarı içerisinde yer alan risk primlerindeki artıştan ziyade, araçların rayiç bedeline göre belirlenen prim tutarları olduğunu da sözlerine ekledi.
Bu yıl ürünler çeşitlenecek
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) 3. yıl resepsiyonunda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaşlılar için evde bakım sigortası için çalışmalar yapıldığını açıkladı.
Diğer yandan pek çok şirketin de yeni ürünler veya mevcut ürünleri daha avantajlı hale getirmek gibi çalışmaları bulunuyor. Bu paralelde modüler sigorta kavramı sektörde gündeme gelmeye başladı. Modüler sigorta, tüketicinin kendi koşularına göre esnek ve daha uygun fiyatlı poliçeler hazırlanması anlamına geliyor. Bu sistemde öncelik temel risklerde. Bu riskler güvence altına alındıktan sora diğer kalemler sigortalının isteğine göre şekillendiriliyor. Dar kapsamlı kasko, doğal afet paketi gibi paketler müşteriye sunuyor. Geçen yıl ön plana çıkan tamamlayıcı sağlık sigortası ayrışıp belli başlı bir branş haline gelmeye başlasa da çıkış noktası, sağlık sigortasının maliyetini karşılayamayan tüketiciler oldu.
Emel YİĞİT