Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıklamalarının satır başları şöyle;
Türkiye önemli bir konumda ve bu konum hasebiyle de her türlü sıkıntıdan hızlı bir şekilde kendisini kurtaran ve yoluna devam eden bir ülke. Bunu da özellikle de dünyanın karşı karşıya kaldığı kriz anlarında çok rahat bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Her krizde muhakkak krizle ilgili söylemlerini yükselten bir grup vardır. Bunlar hep aynı şeyi söylerler “başaramazsınız, yürütemezsiniz, ülke zarar görecek, insanlar zarar görecek” diye. Ancak her türlü bu kötümser karamsar tabloyu çizenlere rağmen ülkemiz hızlı bir şekilde uyum sağlayarak yeni durumu gözetip adımlarını da ona göre atıyor. Hatırlayın, 2008 krizinde teğet geçecek demişti Cumhurbaşkanımız neler neler yaptılar. 15 Temmuz’da darbe girişimi ile karşı karşıya kalan bu ülke kendisin koruyup kollama faaliyeti ile milleti ile birleşerek üstesinden gelmişti.
Özellikle ekonomik olarak 2018’de yine ataklarla karşı karşıya kaldığı zaman hızlı bir şekilde kendisini toparlamıştı. Yakın tarihe baktığımız zatan başta uluslararası kuruluşlar olmak üzere Türkiye içerisindeki birçok muhalif medyada sosyal medyada ve toplumda ülkenin küçüleceği zarar göreceği ve yılı tamamlarken negatif bir büyüme ile gerçekleştireceğini iddia ettiler. Fakat hatırlayın Çin’den sonra ülkemiz yüzde 1,8’lik büyüme ile yılı tamamladı. Geçen yıl yine aynı kurum ve kuruluşlar ülkenin büyüklüğüne ilk aylardan itibaren tek haneli fakat küçük haneli olarak ilan edip sonra her geçen ayda ve çeyrekte bunu revize etmek zorunda kaldılar. Çift haneli olacak dediğimiz zaman yine aynı şeyleri söylediler. Yüzde 11 ile kapattığımız zaman yine söyleyenlerle kötümserlerle iyimserler arasındaki farkı gördük. Bugün yine malum ilk çeyrek ikinci çeyrek baktığımız zaman toplamda ilk yarı yılda yüzde 7,5’luk bir büyüme gerçekleştiren bir ülkemiz var.
Bu ülkemizin aslında her türlü problemi üstesinden gelebilecek bir iradeye bir ekonomi yönetimine, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğine en önemlisi ülkemizin potansiyelinin en iyi nasıl değerlendirildiğine ilişkin bir sonuçtur aslında. Şimdi birçok yerde konuşuluyor ekonomi ne olacak diye. Önümüzdeki süreç nasıl işleyecek diye geçmişten bugüne kadar gelen sürece baktığımız zaman hep iyi şekilde neticeleniyor. Bu belli bir plan, program ve vizyon ile gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanımızın hafta sonu ortaya koyduğu ve yeni mottomuz olan Türkiye Yüzyılı mottosu aslında Türkiye’nin son 20 yılda ortaya koymuş olduğu başarıların ve özellikle de ortaya koymuş olduğu vizyonun 21. yüzyılın Türkiye Yüzyılı olduğunu ortaya koyması açısından bir kaynaklık teşkil ediyor.
Ancak toplantı gerek görsel şöleni ile gerek organizasyonu ile gerekse de sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleri ile ortaya konmuş olan o müthiş vizyon ile aslında Türkiye’nin 21. yüzyılı hakettiğini ve 21. yüzyılda da çok önemli başarılara adım atacağını göstermesi açısından önemli. Türkiye 1990’lı yıllarda çok paninaj yaptı. Ötekileştirmenin ve iş yapmamanın herşeyi siyaset ile ötekileştirilerek çözülmeye gayret edildiği bir dönemden sonra 2002’de Türkiye’de herşey değişti. AK Parti iktidara geldi. Yepyeni bir denge oluştu. Bir kaç yıl içerisinde Türkiye dengesi üst noktaya geldi. Bu üst noktadan sonra her dengede olduğu gibi yapılması gereken şudur; Siz yeni dengede kalacak mısınız? Yoksa yeni bir dengeye mi ulaşacaksınız? Orada kalmaya başlarsanız bu size zarar yazmaya başlar. İşte Türkiye 2012 yılındaki Gezi Olaylarında bir zirve yakalamıştı. O zirvede Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan iken ve ülkedeki tüm aklı başındaki yöneticilerin söylediği bir şey vardı yeni bir şeyler söylemek lazım. O günden sonra sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde yepyeni şeylerle yeni bir dengeye gelinmeye çalışıldı. İşte bu yeni dengeyi oluşturacak olan şeyi biz 20 Aralık’ta Türkiye Ekonomi Modeli’ni ortaya koyarak lanse ettik.
TOGG KREDİSİ
Görüşmeleri gerçekleştirdik. Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank ve katılım bankaları ile gerekli teşviklerin verilerek, gerekirse kar edilmeyecek şekilde Togg’a ulaşım için gerekli destekleri verecek.