10 lira üretim maliyeti olan sütün satış fiyatı 7,5 lirada bırakıldı. Büyükbaş hayvan üreticileri, zarar ettiği için elindeki hayvanların yüzde 40’ın kesime gönderme kararı aldı. Hayvancılık sektörünün kısa, orta vadede sistemden silineceği öngörülüyor.
2012 yılında çıkarılan Büyükşehir yasası, köylerin mahalle yapılmasını öngörüyordu. Bu durum kamuoyunda anlaşılmamıştı ve her nedense, basının da gündemine girmeyi başaramamıştı.
BÜYÜKŞEHİR YASASI KIRILMASI
Fark edilemeyen, ecri misil olarak kiraya verilen kırsal alanla ilgili devlete ödenen verginin iki katından fazla artmasını, yine köy statüsünden mahalleye dönen bölgeler için kullanılan su maliyetinin üç kat ve enerji maliyetinin de iki katın üstünde artması anlamına geliyordu.
Yasa, tarım yapma, diyordu!
Büyükşehir Yasası, başta ecri misil yöntemi ile tarım yapan üreticiler olmak üzere, tüm tarım işletmecilerinin belini büktü. Silivri’de, Sarıyer’in Gümüşdere Köyü’nde/ Mahallesinde, gelen icralar tarımın da belini büktü. Bu durumu İstanbul’da yaşayanlar bir anda artan meyve, sebze fiyatlarıyla fark etti. Yasa ile mahalleye geçiş için tanınan 5 yıllık sürenin uzatıldığı bölgeler ise halen fark edemiyor!
4,2 MİLYON HEKTAR ATIL BIRAKILDI
Son 16 yılda işlenen tarım arazisi 4,2 milyon hektar azaldı.
Sonuç olarak, siyasi iktidarın icraatlarına odaklandığınızda, tarım ve hayvancılık maliyetlerini, bırakın AB ülkelerinde olduğu gibi devletin sübvanse etmesini, bilinçli olarak üreticinin zararda bırakıldığını görüyorsunuz.
Peki niye?
Yanıt, bugün (21 Eylül) tarihli AA’’nın, Tarım ve endüstriyel orman artıkları elektrik enerjisine dönüşüyor, başlıklı haberinde veriliyordu.
2012’de Büyükşehir yasası ile ilk anda amaçlanan neydi, tartışılır ama bugün gelinen noktada, özellikle batan tarım arazilerinin, başta Güneş Enerji Sistemi kurulumu yaparak enerji üretmeleri hedefleniyor.