İçten, TASD’nin düzenlediği basın sohbet toplantısında, Türkiye’de yıllık 200 milyon çifte yakın taklit ayakkabı üretildiğini belirtti.
Bunun sadece sektöre değil, ülke ekonomisine de büyük zarar verdiğini aktaran İçten, taklit ayakkabının Türkiye’ye yıllık maliyetinin 30 milyar lirayı bulduğunu söyledi.
İçten, “Bu sorunu, şubat ayında Afyonkarahisar’da Ticaret Bakanlığımız ile düzenlediğimiz çalıştayda bütün boyutlarıyla ele aldık. Ticaret Bakanlığımızın ‘soruna sıfır tolerans ilkesi ile yaklaşılacak’ mesajı vermesi bizi son derece memnun etti. Bakanlığımızın sıfır tolerans yaklaşımını sahada daha etkin bir şekilde görmek istiyoruz.” diye konuştu.
Yaşanan maliyet artışlarına değinen İçten, ayakkabının, rekabet gücü zayıflayan sektörlerden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“2022’de 378 milyon çift ayakkabı ihraç ederek ülkemize 1 milyar 310 milyon dolar döviz kazandırmıştık. 2023 yılında ise 299 milyon çift ihracat karşılığında 1 milyar 269 milyon dolar gelir elde edebildik. İhracatımız geçen yıl adet olarak yüzde 21, değer bazında yüzde 3,2 geriledi. Aynı dönemde ithalatta ise olağanüstü bir artışla karşı karşıya kaldık. Son yıllarda 400-500 milyon dolar cari fazla veren sektör, 2023’ü 130 milyon dolar açıkla kapattı.”
Türkiye’nin ayakkabıdaki bilgi birikimi ve tasarım gücünün 200 yıl öncesine dayandığını, doğru hamlelerle 2028’de sektörün 2 milyar dolarlık ihracata imza atmasının hayal olmadığını dile getiren İçten, sektörün rekabet gücünün artırılmasına yönelik önerilerini aktardı.
İçten, “Türkiye’nin ithal ettiği ayakkabıların adet olarak yüzde 85’ini, değer olarak da yüzde 60’ını spor ayakkabılar oluşturuyor. Mevcut kapasitemizle bu ayakkabıların büyük bölümünü biz üretebiliriz. Dolayısıyla küresel ayakkabı markalarına Türkiye’ye ihraç ettikleri ürünün belli bir oranını, örneğin yüzde 30-40’ını ülkemizde üretme şartı getirilmeli.” diye konuştu.