Muhalif Analiz – İnanç Uysal
Emekli maaşlarında aslında ne oldu, yani Erdoğan nasıl oldu da emeklileri karşısına alma riskine rağmen emekli maaş zamlarını yüzde 25 de tuttu.
Hem de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözünü havada bırakmak pahasına. Aslına bakarsanız AKP Milletvekilleri bile yüzde 25 lik bu artışın siyaseten riskli bir karar olduğunu ve Devlet Beyin açıklamasının ardından Erdoğan’a yaptığı ziyaretin sonrasında emekli maaşlarında da ciddi bir düzeltmenin geleceğini düşünüyorlardı ama olmadı.
Ankara’da en çok konuşulan konulardan biri buydu ve Erdoğan’ın yine bir hamle ile cebinden veriyormuş edası ile seyyanen bir ek yapacağı ve her zamanki gibi konunun kahramanı olacağı düşünülüyordu.
Olmadı ama neden olmadı. Hem de Bahçeli’ye rağmen, bunun bir iyi polis- kötü polis durumu olduğunu söyleyenler de çok oldu aslında ama Bahçeli’nin meclis konuşmasındaki vurgunun herhangi bir sonuca ulaşmaması oldukça önemli bir itibar meselesi. Zaten Nato konusunda Fetö konusunda Bahçeli’nin başka çıkışları da oldu ve bu durum MHP ile AKP arasında seçim sonrasında daha derin fikir ayrılıklarının yaşanacağının habercisi olarak da nitelendirilebilir.
Ama asıl olan Erdoğan’ın bütün bu beklentileri hangi strateji ile boşa çıkardığı meselesi. Hatırlanacağı üzere Erdoğan Genel seçim öncesi bayram değil seyran değil bir zaman diliminde en düşük emekli maaşına seyyanen zam yaparak rakamı 7500 liraya çıkarmıştı. Bu tam olarak 2-3 aylık bir rüşvet idi. Rüşvetin gereği yapıldı ve seyyanen tuzağına düşen ciddi sayıda emekli 7500 olan maaşına yapılan yüzde 25 lik zamla 7500 lira ve civarında maaş almaya devam edeceğini üzülerek öğrenmiş oldu.
Önümüzde de yerel seçimler varken Erdoğan bu riski neden ve nasıl aldı peki. Anahtar kelimeler seçim kelimesinden önceki ‘Genel ve Yerel’ kelimeleri. Genel seçimlerde kendisine oy verme konusunda istekli olan ve aldıkları en düşük emekli maaşıyla büyük şehirlerde yaşamaları pek olası olmayan kitleyi kendisine oy vermesi konusunda kararlı hale getirmişti. Oysa şimdi Yerel seçimler var ve asıl hedefler Ankara-İstanbul başta olmak üzere büyük şehirler. Bu şehirlerde en düşük maaş statüsünde ciddi bir sayıda emekli olması çok mümkün değil. Ama memurların büyük çoğunluğu buralarda yaşıyor. Bu memurların çevrelerinde onların aldığı maaşlardan etkilenecek bir sürü insan da var, mesela ev sahipleri gibi. İşte bu yüzden bu dönem memura seyyanen zamanı.
Yine de zaten seçimler Mart’ta ve gerekirse Ocak ayında bir seyyanen ulufe de emekliye gelebilir elbette.
Ancak bu seyyanen işi de biraz enteresan, memurun aldığı 8 bin lira civarı seyyanen emekliden biraz farklı aslında. Ama benzerlik bir sonraki maaş zammının memurlar için de kök maaş üzerinden yapılacak olması. Yeni bir yasa çıkarılmaz ise kök maaşa yapılan zammın üzerine 8000 liralık destek devam edecek görünüyor. Elbette bu günkü 8000 lira ile o günkü 8000 lira aynı şey olacak mı o da ayrı bir konu. Dahası bu 8000 liranın süresinin yerel seçimlerden hemen sonra bir kanunla değişmeyeceğini de kimse garanti edemez.
Bu seferki rüşveti alan memur da seçimde gereğini yapıp sonra emekliye aynı kaderi paylaşabilir yani. Sanki muhalefetin bu konuya değinmesinde fayda var gibi.