Nefes oldukça umut da hep vardır..
Yaşam boyunca karşılaştığımız baş edilmesi gereken veya üstesinden gelinmesi gereken bir durum olduğunda,
Gelecekle ilgili bir beklentimiz olduğunda,
Bazı durumların, kişilerin, olguların istikrarlı olarak değişim göstermeye direndiği durumlarda, veya bizim değişim göstermemiz gerektiğinde,
Bizi üzecek veya zorlayacak bir süreçten geçerken,
Mücadelemizi sürdürmek için yeterli gücü bulamadığımızda,
İçimizdeki ışığın kaybolduğunu hissedebilir;
artık yapacak hiçbir şey olmadığını düşünebiliriz..
Böyle durumlarda umudumuzu yitirdiğimizi hissederek, yığılıp kalabilir, enerji bulamayabilir, tükendiğimizi hissedebilir, kendimizi aydınlanamayacak bir karanlığın içerisinde sıkışmış kalmış hissedebiliriz.
Yaşamımız boyunca çeşitli zamanlarda bu duyguların bize hükmetmesi insana dairdir..
Fakat;
Yaşama tutunma güdümüz, isteğimizi gerçeğe dönüştürme, hayalini kurduğumuzu yaşıyor hale gelme düşüncesinin içimizde oluşturduğu kıpırtı, heyecan, içimizden geçirdiğimizi farkında olmadan yüzümüze gülümsemeyle dolduran anların varlığı da bir o kadar insana dairdir..
İşte o anları çoğaltmak, o anların içerisinde kalabilmek, mutluluk getirenlere tutunmak, hayallerimizi eylemleştirmek, değişime hazır olmak, değişimin güzel olabileceğine inanmak, yeniye açılmak, hepsi sevgili umudumuzun parçası…
Nefes oldukça umut da hep vardır..
Yeter ki sağlığımız bizimle olsun.
Yeter ki istediklerimiz için elimizden geleni yapalım.
Yeter ki hareket edelim.
Yeter ki yola sevgimizle çıkalım.
Yeter ki sevgili umudumuzu hep içimizde tutalım.
Sevgim ile,
Yael