Bir senenin daha sonuna geldik. 2022’ye veda zamanı. Tamamlanma zamanı. Koskoca bir sene yaşandı ve bitti. Umutlarla yeşeren, yeni bir yıl başlayacak. Her sene olduğu gibi.
Benim için her sene çok anlamlı, her sene, her ay, her gün çok özel, hepsinin hikayeleri benim için çok değerli. Her birinin içinde büyüyorum, gelişiyorum, öğreniyorum. Yeni insanlar, yeni hayatlar tanıyorum. Hayatın yeni yönlerini öğreniyor, yeni yollar buluyorum. Kayıplarımız, vedalarımız oluyor. Ölümlerle birlikte, yeni doğanlara hayatımızda yer açıyoruz. Bazen üzüntüler yaşanıyor, bazen mutluluklarla dolup taşıyoruz. Ama hepsi bir yaşanmışlıkla gelen bir öğreti oluşturuyor.Hepsinin yeri ayrı. Sonuçta senin bakış açınla, her gün, yaşanan her olay ve kişi hayatında bir yer ediniyor.
Neye nasıl baktığın, neyi bıraktığın, neyi hayatına aldığın, nelere izin verdiğin, nasıl davrandığın neyi neden yaşadığın kendine ne yaşattığın çok önemli. Bu seni şekillendiriyor. Aslında bir heykeltraş gibi kendini oluşturuyor ve bir sen yaratıyorsun. Hayattaki duruşun, kararlılığın, seçimlerin, hedeflerinin olduğu yolda olup olmadığın, sana bilerek ya da bilmeyerek yaptığın seçimlerinin karşılığını yaşatıyor.
Yarattığın senle, bir hayat tablosu inşa ediyorsun. Neleri kabul ediyorsun, neleri reddediyorsun? Yola nasıl devam ediyorsun? Duruyor musun, bekliyor musun? İlerliyor musun? Duyguların düşüncelerin ne? Her gün sende ve hayatında neler değişiyor ? Hayat her gün her an değişirken sen bunun neresindesin? Kullandığın renkler ne yaşam tablonda? Odağın ne?
Ben her gün bugün ne öğreneceğim? diye güne heyecanla başlıyorum. Bunu hayatıma öyle katıyorum ki her seans yaptığım kişiyi bile bir hafta sonra yeniden gördüğümde onu yeniden tanıyormuş gibi başlıyorum o seansa. Bayılıyorum seanslarıma, tüm danışanlarıma…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.