HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında, cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP olarak, güçlü çözüm programı, ortak mücadele ve ittifaklarla en güçlü seçeneği yaratmaya çalıştıklarını söyledi.
Seçimlerde hükümete seçim kaybetme endişesi yaratan partinin HDP olduğunu söyleyen Sancar, bu nedenle HDP ile ilgili spekülasyonların hız kesmeden devam ettiğini savundu.
Bu konuda birçok çevrenin falcılığa soyunduğunu; bir taraftan HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tutumuna ilişkin senaryolar üretirken diğer taraftan hangi adayı destekleyecekleri konusunda kehanetler ortaya koyduklarını ifade eden Sancar, “Bu konuda stratejimizi ve tutumumuzu uzun süre anlattık ama baktık anlamıyorlar bir yazılı belge hazırlamaya karar verdik ve tutumumuza yönelik metni geçtiğimiz yıl kamuoyuyla paylaştık.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, keyfiliği ve zorbalığı kurumsallaştırıp kalıcılaştırmayı hedeflediğini, yaşanan krizlerin çözümsüzlüğün başlıca kaynağı olduğunu iddia eden Sancar, amaçlarının, güçlü demokrasinin, çoğulcu demokratik sistemin tesis edilmesinin sağlanması olduğunu belirtti.
Bu anlayışla cumhurbaşkanlığı seçimi için hangi yöntemi benimsediklerini o dönemde ilan ettiklerinin altını çizen Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İster HDP’li ister başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız. ‘Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil ilkeler ve yöntemler üzerinde müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir.’ dedik. Maalesef bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı. Bazıları sırf spekülasyonu beslemek ve HDP’nin politik gücünü etkisiz göstermek için spekülasyonlara devam ettiler. Öneri ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde cumhurbaşkanlığı seçimlerine kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık ve çalışmalarımızı çok boyutlu şekilde devam ettirdik. Gelinen noktada bu çalışmalarımız belirli bir olgunluğa ulaştı.
Dünkü MYK toplantımızın en önemli gündem maddesi buydu. Bu toplantıda bu konuda biraz önce anlattığım cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda geldiğimiz aşamayı halklarımızla paylaşma kararı aldık. Parlamenter sisteme geçiş sürecinin gereklerini yerine getirebilecek, demokratik dönüşümün önünü açabilecek bir aday profili çıkardık. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme çalışmalarımızı elbette ittifak bünyesinde de tartışacağız. Kendi adayımız için de bu niteliklere uygun isim arayışını başlattık. Kim hangi hesabı yaparsa yapsın biz önümüze bakacağız. Halklarımızda birlikte açtığımız yolu güçlü ve kararlı bir şekilde büyütmeye ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Bu iktidarı tarihe gömme konusunda da inancımız tam.”
Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da hem kendisi hem de eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’ın kimliği üzerinden birtakım sözler sarf ettiğini söyledi.
Bu konuda 2004 yılında yazdığı iki yazıdan birincisinin “Kendi olmayı yasaklamak”, diğerinin ise “İkiz kardeşin ana dil dilekçesi” başlığını taşıdığını anımsatan Sancar, “Yaşamdan yana olanlar çok iyi anlıyor bunu ve yaşamdan yana olanlar bu ülkede büyük çoğunluğu oluşturuyor. Mutlaka başaracağız, hep birlikte kazanacağız.” diye konuştu.
