Ramazanın gelmesiyle, hayır kurumları, şirket ve kişilerin, gıda kolilerine yönelik talepleri arttı. Bu koliler, ihtiyaç sahibi kişilere ya da şirketler tarafından çalışanlarına dağıtılıyor.
Pek çok market ve e-ticaret platformu da içinde çok sayıda ürünün yer aldığı ramazan paketlerini çeşitli kampanyalarla satmaya başladı. Gıda kolisi üretiminde yaşanan bu yoğunluk, bazı suistimalleri de beraberinde getiriyor.
Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, kendisine yardım kolisi verilen vatandaşların, özellikle gıda maddelerinin üzerindeki son tüketim tarihini kontrol etmesinin önem taşıdığını söyledi.
Koçal, “Eğer yardım kolisinde son tüketim tarihi geçmiş ürün varsa vatandaşlar bu yardımı yapan kişi ya da kuruluşu uyarmalılar. Bu yardım kolilerini belediyeler, siyasi partiler, hayır kuruluşları ya da şirketler dağıtmış olabilir. Bu kurum ya da kişiler de yardım kolilerini temin ettiği kuruluşları uyarmış olur ki bu tür durumlar tekrarlanmaz.” dedi.
‘Son tüketim tarihi gelmeden tüketilmeli’
Yardım kolisinde son tüketim tarihi geçmemiş ancak bu tarihin dolmasına birkaç gün kalmış ürünler olabileceğine işaret eden Koçal, bu ürünlerin de söz konusu tarih gelmeden tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Koçal, yardım ya da bağış yapan kurum ve kişilerin de koliyi hazırlattıkları yerleri ürünler konusunda uyarması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Bu kuruluş ya da kişiler, bu yerleri bizzat denetleyebilir, paket hazırlanırken başında durabilir. Burada yardım yapan kurum, kuruluş ya da kişiler, paket yaptırdığı yerleri ucuz fiyat verdikleri için tercih etmemeli. Kolilere konulan ürünlerin son tüketim tarihi geçmemeli ve merdiven altı ürün olmamalı. Hayır yapalım derken vatandaşın sağlığını tehlikeye atmayalım. Özellikle bu paketlerin son tüketim ya da tavsiye edilen tüketim tarihi yaklaşmamış, geçmemiş ürünlerden yapılması uyarısında bulunulmalı. Geçmiş yıllarda bunun örneklerine rastlandı. Son tüketim tarihi geçmiş kuru gıdaların yeniden paketlenerek üzerine yeni tarih basıldığı kamuoyuna yansıdı.”
Tarım ve Orman Bakanlığı ile yerel yönetimlerin bu konudaki denetimleri sıklaştırılması gerektiğini vurgulayan Koçal, denetimlerin bu tür konularda caydırıcı yönü bulunduğunu dile getirdi.
‘Ticaretten men edilmeli’
Koçal, ramazan nedeniyle gıda ürünlerine talebin arttığını belirterek, “Özellikle zincir marketler, marketler ve gıda ürünlerini satan işletmeler denetlenmeli. İmalat yapan yerler özellikle denetime tabi tutulmalı. Vatandaşların sağlığını tehlikeye atacak imalatçılar ve satıcılarla gerekli mücadele verilmeli. Sadece para cezası verilmesi yeterli değil, caydırıcı değil, ticaretten mene kadar giden silsileyi takip edecek caydırıcı önlemler alınması gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
Piyasadaki taklit ve tağşiş ürün sayısının da çoğaldığına dikkati çeken Koçal, şunları kaydetti:
“Piyasadaki merdiven altı ürünler çoğunlukta. Zincir marketlerde bile markasız ve tanımadığımız ürünler yer alıyor. Tüketiciler de bu tür ürünlere karşı dikkatli olmalı. Vatandaşlar çok sayıda ürün yerine, ihtiyaç duydukları kadar ürün satın almalı. Ürünün dolapta saklanması bozulmayacağı anlamına gelmiyor. Bir ürünün dolapta saklanma süresi de var. Ürünü alırken de son tüketim ve tavsiye edilen tüketim tarihlerine dikkat edelim. Paketli gıda alırken saklama sıcaklığı, içindekiler gibi unsurlar da önem taşıyor. Raf fiyatıyla kasa fiyatı arasındaki farka da dikkat edelim. Marketlerdeki yoğunluk nedeniyle bunları her zaman takip edemeyebiliyoruz. Fişleri evde kontrol edelim. Market iade yapmıyorsa belgeleriyle tüketici hakem heyetlerinde hakkımızı arayalım. Görülen her türlü olumsuzlukta ilgili makamlara şikayet etmekten kaçınmayıp mutlaka hakkımızı arayalım.”
