İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu, Haçlılar – Bizans ve Haçlılar – İstanbul üzerine sorularımızı yanıtladı.
Sizi tanıyabilir miyiz, kendinizden bahseder misiniz?
Kastamonu’da doğdum, İlk ve Ortaokulu Kastamonu’da, Liseyi İstanbul’da bitirdim. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldum. Tarih okumaya İlkokul 5. Sınıfta karar verdim ve hiç kararımdan dönmeden büyük bir istek ve muhabbetle bu alanı seçtim. Bugün de olsa mutlaka aynı tercihi yapardım. 1996’da Yüksek Lisans, 2003’te Prof. Dr. Işın Demirkent danışmanlığında “Trablus Haçlı Kontluğu Tarihi (1109- 1187)” başlıklı tez ile doktoramı tamamladım. 2006’da Yardımcı Doçent, 2010’da doçent ve 2016’da Profesör oldum. Bu süreçte çok kısa süreli de olsa akademik çalışmalarım için İngiltere’de bulundum. Lisans dönemi ile sonrasında başladığım akademik hayatta aile desteği üzerinden hiç eksik olmayan şanslı biriydim. Her ne kadar rahmetli babacığım Hukuk okumamı istemiş olsa da Tarih seçimime karışmamış hatta olumlu karşılayarak güç vermişti.
Haçlılar ve Bizans Tarihi üzerine çalışmalar yapmaktasınız, bu çalışmaların ülkemizdeki durumu hakkında bilgi verir misiniz?
Haçlı Seferleri ile ilgili ülkemizde yapılan ilk özgün çalışmalar Cumhuriyet dönemi ile başlamış ve ilerleyen dönemde bu çalışmaların ağırlık merkezi Prof. Dr. Fikret Işıltan ile birlikte İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı olmuştur. İngiliz tarihçi Steven Runciman’ın Haçlı Seferleri Tarihi adlı eserini Türkçe’ye kazandıran Işıltan, bu sahanın gelecekteki en önemli ismi olacak hocamız Prof. Dr. Işın Demirkent’i yetiştirmiştir. Hocamızın Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi adlı 2 ciltlik çalışması sahanın ilk ve en önemli eseri olarak hala değerini muhafaza etmektedir. Bundan sonraki süreçte hoca bizi yetiştirmiş ve alan ile ilgili çalışmalarını da sürdürmüştür. Son yıllarda Haçlı Seferleri ile ilgili araştırmalar yüksek lisans ve doktora düzeyinde üniversitelerimizde yapılmakta ve ilginin yoğun olduğu görülmektedir. Aynı durum Bizans Tarihi içinde geçerli olup, bu saha ile alakalı çalışmalar da artarak devam etmektedir.
Prof. Dr. Işın Demirkent sizin hocanız, Türkiye’nin önde gelen saygın tarihçilerinden birisi, ne söylemek istersiniz varisi olarak hocanız ile ilgili?
Hocamız Prof. Dr. Işın Demirkent, belirtildiği üzere Haçlı Seferleri, Haçlı Devletleri ve Bizans Tarihi sahasında çalışma yapan ilklerden biridir. Hatta bize göre hocasının da önündedir. Ciddi, disiplinli, gayretli, hiç bitmeyen azmi ile sürekli üreten, öğreten ve insan yetiştiren bir akademisyen olan Prof. Dr. Işın Demirkent, aynı zamanda ağırlığı olan ve makamını taşıyan bir anabilim dalı başkanıydı. Hiçbir işini özensiz yapmaz, en iyiye ulaşma hususunda çokça gayret eder, bizim de böyle olmamız için tavsiyede bulunurdu. Yurt içi ve yurt dışı faaliyetlere önem verir, sempozyum, konferans ve panelleri insanlara faydası olan mühim bir hizmet olarak değerlendirirdi. En sıkıntılı zamanlarında dahi çalışmalarını aksatmadan yürütür, yeni projeleri hayata geçirmeye çalışırdı. Örnek ve model bir insan, hakiki bir duayendi. Günümüzde duayen tabirini karşılamayan pek çok şahıs bu şekilde anılırken, hocamız layıkıyla bunu hak edenlerdendi. Bu sene vefatının 17. Yıldönümü, kendisini rahmetle anıyor, varisi olarak yolundan gitmeye ve bıraktıklarına sahip çıkmaya gayret ediyoruz.
Son kitabınız 2021 yılında Pozitif Yayınları’ndan çıkan Haçlılar ve İstanbul (1096-1261). Biraz bahseder misiniz bu çalışmanızdan?
İstanbul benim için çok özel ve çok kıymetli. Bu nedenle çalışma alanımın içinde olan kısmını ele almayı ve Roma döneminden itibaren imparatorluk başkenti olarak bu şehri anlatmayı istedim. Burayı ele geçirmek isteyen iç ve dış güçlerden bahsederek tarihi süreçte şehrin ne kadar değerli olduğunu ifadeye çalıştım. Esas temam Kudüs’e gitmek için yola çıkan Haçlı ordularının geldiği İstanbul’u anlatmak, Haçlıların bu şehri nasıl gördüğünü, hissettiğini aktarabilmek, ele geçirme düşünceleri ve girişimleri üzerinde durarak şehre verdikleri hasarı göstermek ve 1204’te burayı hunharca ele geçirmelerini vurgulamaktı. Tabii ki bu ağır tahripten ve 1261 yılına kadar sürecek olan Haçlı hâkimiyetinden sonra İstanbul’un hiç bir zaman eski İstanbul olmadığını, Haçlıların bu şehre nasıl kıydığını da söylemekti. Bunu başardığımı düşünüyorum.
Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu kimdir?
Kastamonu’da doğdu. İlk ve ortaokulu Kastamonu’da, liseyi İstanbul’da bitirdi. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu.1996 yılında aynı bölümde Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı’nda “III. Abdurrahman Dönemi Endülüs Tarihi (912-961)” adlı tez ile Yüksek Lisansını, 2003 yılında “Trablus Haçlı Kontluğu Tarihi (1109-1187)” başlıklı tez ile doktorasını tamamladı. 2006 yılında Yardımcı Doçent, 2010’da Doçent ve 2016’da Profesör oldu. 01.11.2018 tarihinde Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı oldu. Halen aynı anabilim dalında Haçlı Seferleri, Haçlı Devletleri ve Bizans Tarihi çalışmalarını sürdürmekte, lisans, yüksek lisans ve doktora dersleri vermektedir. İngilizce, İspanyolca ve Latince bilen Küçüksipahioğlu, İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Asli Üyesi olarak görev yapmıştır.