2016’da yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişilerin, başta özel hayatlarının gizliliği olmak üzere temel hak ve özgürlüklerini koruma altına alıyor. Kanun, işletmelerin mevcut veri işleme alışkanlıklarını kökten değiştiren düzenlemeler getiriyor.
Kanunla birlikte iş hayatında önemli değişikliklere gidildi. Halen binlerce iş yerinde kullanılan parmak izi alınarak yapılan mesai takibine yönelik tartışmalar da sürüyor.
Personel devam kontrol sistemlerinde sıklıkla kullanılan parmak izi ve yüz tanıma gibi kimlik doğrulama altyapılarına yönelik denetimler sürüyor.
Parmak izi ile bireylerin kişiliklerine haiz kimlik bilgilerinin elde edilmesinin, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırılığına yönelik tartışmalar sürerken KVKK’dan emsal nitelikte bir karar çıktı.
Danıştay’ın; parmak izi ya da yüz tarama sistemi gibi biyometrik yöntemlerin, kamusal alan da olsa “özel hayatın gizliliği” ilkesi çerçevesinde bulunduğu ve toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmadığı yönündeki kararının ardından KVKK da emsal bir hüküm kurdu.
“AÇIK RIZANIN UNSURLARININ TAM ANLAMIYLA SAĞLANMADIĞI ORTADADIR”
KVKK Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde aldığı kararla, parmak iziyle yapılan mesai uygulamasının yasaya aykırı olduğunu hüküm altına aldı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Müşahhas olayda biyometrik veri işlenmesi hususlarında Kanunun 6. maddesinde yer alan işleniş şartlarından biri olan açık rızanın unsurlarının tam anlamıyla sağlanmadığı ortadadır. Öte yandan açık rızanın unsurları sağlanmış olsa bile veri sorumlusu tarafından ilgili kişilerin özel nitelikli kişisel verisi niteliğini haiz biyometrik veri kategorisindeki parmak izi bilgisinin mesai takibi amacıyla işlenmesinin Kanunun 4. maddesinde yer alan işlendikleri maksatla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma ilkesi ilkesine aykırı olduğu unutulmamalıdır.
Kanunun 12. Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde ‘kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek’ yükümlülüğüne aykırı davrandığı değerlendirilen veri sorumlusu hakkında Kanunun 18’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca 300.000 TL idari para cezası uygulanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.” (İHA)