Bir çok dilde olduğu gibi Türkçe’de de bir olayı, kavramı veya nesneyi başka bir şeye benzeterek anlatma olgusuna veya yöntemine eski dildeki deyimi ile Mecaz yeni deyim ile Değişmece deniyor. Bu deyim bile konuyu tam açıklayamıyor. Bana kalırsa Benzeştirme, bazen de Simgeleştirme deyimi de bu amaçla kullanılabilir. O halde başka dillerde metafor diyen bilinen bu uygulama bizim dilimizde kullanıldığı yere göre değişik kelimelerle anlatılabiliyor. Örneğin sinema ve video yapımcıları daha değişik bir deyim kullanıyorlar; Eğrileme.
İngilizcede Metaphor denilen bu uygulama toplumsal bilimlerin ve edebiyatın çok değişik alanlarında çokça başvurulan bir yöntemdir. Özellikle kültürleri karşılaştıran çalışmalarda her kültürü bir değişik olgu veya yöntemle anlatan bir bilimsel çalışma alanı vardır. Bu yöntemin araştırmacılarından Maryland Üniversitesinden Profesör Martin Gannon kültürel benzeştirmeleri veya simgeleştirmeleri şöyle tanımlıyor: “Kültürel simgeleştirme: belirli bir kültürü duygusal veya anlatımsal yönden tanımlayan bir eylem, kavram veya kurumdur”. Böylece kültürel benzeştirme tekniği bir kültürün taşıdığı değerleri simgeleştirir, tek başına anlatır. Çünkü belirli bir kültürün dışında, başka kültürlerden olan kişiler, o kültürü tam olarak anlayamazlar, bağlantı kuramazlar. Bir insanın kendi kültürü bir işlem, eylem, veya hareket yapılacağı zaman bizi farkında olmadan kültürel algılamamızdan kaynaklanan belirli bir yöne iter. Çoğu kere konulara kendi kültürümüzün penceresinden bakar, her olayı kendi kültürümüzün sınırladığı algılama kalıpları içinde görmeye başlarız. Kültürel benzeştirme olgusu bizim başka kültürleri daha iyi anlamamıza, başka kültürden olan kişilerle sağlıklı iletişim kurmamıza ve hatta anlaşmazlıkları çözmemize yardımcı olur. Böylece kültürel benzeştirmelere bakarak bir ulusun karakterini ve iletişim özelliklerini anlamamız kolaylaşabilir.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.