Türkiye’de son yıllarda yükselişe geçen edebi türlerden olan Türkçe bilimkurgu, fantazya ve korku edebiyatının önemli isimlerinden olan yazar Murat S. Dural, Epona Kitap ve Lektör etiketiyle yayımlanan yeni kitabı “Basübadelmevt” ile yeniden okuyucularıyla buluştu.
Dural’ın yeni kitabı Basübadelmevt, şimdi önde gelen fiziki kitap satış noktalarında ve tüm dijital kitapçılarda yerini aldı!
“Üçleme Müjdesi”
Basübadelmevt ile başlayan “Arke” üçlemesi, novella serisi “Replikalar Çölü” ve “Lamia” adlı eserlerle devam edecek.
Üçlemenin ilk çalışması Basübadelmevt’in genel yayın yönetmenliğinde Sedat Demir, editörlüğünde Uğur Uçkıran, kapak tasarımında Barış Şehri, redaksiyonunda ise Zeynep Taş’ın imzası bulunurken, kitabın tanıtım fotoğrafları için Murat Yılmaz ve Özcan Akburak deklanşöre bastı.
“Kolektif Çalışmalar Sonrası Yeni Kitap”
Dural, daha önce İthaki etiketiyle yayımlanan öykü kitabı “Kibrit Ev” ile geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmış, Fenerbahçe’nin efsanevi isimlerinden Lefter Küçükandonyadis’in hayatını anlattığı “Lefter: Efsaneler Ölmez” adlı çalışmasıyla okurlara multidisipliner bir okuma deneyimi yaşamıştı.
Birçok ortak kitap çalışmalarıyla da ismine denk geldiğimiz Dural, “Hayalet Müzik”, “Hayalet Müzik: Eskilerin Şöleni”, “Aşkın Karanlık Yüzü”, “Tren Öyküleri”, “Sadık Dostlar”, “Pati Öyküleri”, “Aslında Yaşanmadı”, “Dark Antoloji Birinci Kitap”, “İlk”, “Karşı Salgın” ve “Tüm Panayırların Heyulası” adlı çalışmalarda öyküleriyle yer almıştı. Yazma deneyiminin yanı sıra, “Tribünde Var Bir Adam: Koray Şener” kitabı ise Dural’ın ilk editörlük denemesiydi.
“Ölümsüzlük Korkutucu Olabilir Mi?”
Dural, Basübadelmevt’te “İnsanlığın Gılgamış’tan beri izini sürdüğü ölümsüzlük kavramına çevirmiş kalemini. Ölmemek ile ölememenin geçidinde, ölümsüzlüğün bir lütuf mu yoksa lanet mi olduğunu sorguluyor.
Bu soruşturmada, son iki bin yılın ziyadesiyle önemli olaylarına dair kurmaca tanıklıkları saklı. Biraz bilinebilen insanlık tarihinin küçük bir kesiti. Bu novellada anlatılanlara inanmak zorundasınız. Hem, kim kurmaca bir tanıklığın gerçek olanından daha değersiz olduğunu iddia edebilir ki?”