BM verilerine göre, 14 Haziran’da Akdeniz’in en derin noktalarından birinde alabora olan teknede Pakistan, Suriye ve Mısır vatandaşı göçmenler bulunuyordu. Faciada 104 kişi kurtarılırken, 82 kişinin cesedine ulaşıldı. Diğer 564 kişiden ise hala haber alınamadı.
Kimlik tespiti yapılan ancak isimleri gizli tutulan dört tanık, olay günü neler yaşadıklarını BBC’ye anlattı. Tanıklardan bazıları Atina yakınlarındaki Malasaka Mülteci Kampı’nda kalırken, bazıları kampı terk etti.
BBC Türkçe’nin haberine göre; Basına kapalı olan ve etrafı dikenli tellerle çevrili olan kampın içinden konuşan Mısırlı bir tanık, “Yunan Sahil Güvenliği bize yardım edeceklerini düşündük ama tekneyi batırdılar” dedi.
Tanık, Yunan Sahil Güvenliği’nin tekneye ip bağlayarak çekmeye başladığını söyledi.
Yunan yetkililer ise daha önce bu iddiayı yalanlamış ve tekneye binip incelemek istediklerini ancak teknedekilerin bunu reddedip İtalya’ya gitmek istediklerini ileri sürmüştü.
“TEKNEYİ YANDAN ÇEKTİLER”
Ancak kurtulanlardan bir Suriyeli de “Tekneyi yanlarına aldılar ve hızlıca çektiler” diyerek Mısırlı tanığın ifadesini destekledi.
Kurtulanlardan bir diğeri de Yunan makamlarının kendilerine medyaya konuşmamalarını ya da konuşurlarsa Yunan Sahil Güvenliği’ni suçlamamalarını söylediklerini aktardı.
Bir başka tanık ise Yunan yetkililerin ifadesini değiştirmesi için kendisine baskı yaptığını ve bunun karşılığında maddi destek ve iltica sürecinin hızlandırılması vaadi verdiklerini iddia etti.
Yunanistan’ın yeni iddialara yanıt vermediği bildirildi. Yunan makamları, teknenin batmasıyla ilgili resmi soruşturma başlattıkları için yorum yapamayacaklarını ifade ettiler.
Öte yandan, Yunanistan daha önce balıkçı teknesini çekmediklerini ve yardım tekliflerinin kabul edilmediğini öne sürmüştü.
Akdeniz’de mültecileri ve göçmenleri kurtarmaya çalışan Alman sivil toplum kuruluşu Sea-Watch ise yaşananları değerlendirmek için yeterli bilgiye sahip olmadıklarını duyurdu. Sea-Watch operasyon müdürü Philipp Hahn, “Yüzlerce kişiyi taşıyan eski bir tekneyi açık denizde çekmek faciaya yol açabilecek bir girişim. Resimler ve ifadelerden anladığımız kadarıyla, bu yöntemle teknedeki insanların kurtarılması güvenli değil.” dedi.
Hahn, tekne çekmenin her zaman riskli bir işlem olduğunu, ancak bazı koşullarda yapılabilineceğini söyledi.
Kazadan kurtulan iki kişi ise Yunan makamlarının kendilerinden insan kaçakçılığıyla suçlanan dokuz Mısırlı hakkında tercümanlar ve avukatlar eşliğinde ifade vermelerini istediklerini anlattı.
Ancak dört kişi de dokuz Mısırlı’nın yolcu olduğunu ve mürettebatla ilgilerinin olmadığını belirtti. Mürettebatın maskeli olduğunu ve kabinde kaldıklarını söyleyen kurtulanlar, “Sahil Güvenlik geldiğinde mürettebat suya atladı ve bu dokuz Mısırlı tekneyi yüzdürmeye çalıştı. İnsan kaçakçısı olduklarını sanmıyoruz.” dedi.
4500 DOLAR ÖDEMİŞLER
Mısırlıların yakınları ise BBC’ye yaptıkları açıklamada yolculuk için 4500 dolar ödediklerini ve yakınlarının ölmüş olabileceğinden endişe ettiklerini söyledi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ise soruşturmaların olumlu olduğunu belirtirken, “denizde daha fazla can kaybının önlenmesi için acil ve kararlı adımlar” atılmasını istedi.
BBC Türkçe
