Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir,”En sevdiğim iki sanatçı, Manos Hatzidakis ve Mikis Theodorakis, her ikisi de Yunan müziğini zirveye taşıyan, hayata dair zıt görüşlere sahip insanlardı. Birbirlerine çok saygı duyan ve birbirleri hakkında düşünceli konuşan insanlardı. Ülkelerimiz de aynı şeyi yapabilir” diye yazarken Kathimerini Genel Yayın Yönetmeni Aleksis Papahelas ise ”Sağlam dostlar da olabileceğimizi kanıtladık” dedi.
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, Yunanistan’ın en büyük gazetelerinden biri olan Kathimerini’de bir yazı kaleme aldı. Şendir, ”Bir Türk, Atina’nın iki yüzü” başlıklı yazısında, ”Şimdi bizim için yeni bir fırsat penceresi açıldı” diye yazdı.
Türkiye-Yunanistan ilişkileri
Türkiye ve Yunanistan, 2022 sonundan itibaren ilişkilerde yumuşama sürecine girdi. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Yunanistan’ın arama-kurtarma ve insani yardımlar konusunda en hızlı adım atan ülkeler arasında yer alıp dayanışma göstermesi, yumuşama sürecini hızlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, önce Temmuz ayında NATO Zirvesi için bulundukları Litvanya’da, sonra da Eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için gittikleri New York’ta iki görüşme gerçekleştirdiler ve Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının altyapısını oluşturdular.
Erdoğan ve Miçotakis, Atina’da bir araya geldi
YDİK toplantısında ekonomik ve ticari ilişkilerin artırılması, turizm ve kültür alanında işbirliği yapılması, Türkiye ve Yunanistan toprakları üzerinden Avrupa’ya enerji aktarımı, ulaştırma projeleri gibi alanlarda somut kararlar görüşüldü. Erdoğan ile Miçotakis, görüşmelerinin ardından hali hazırda yaklaşık 5 milyar dolar ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kalındığını açıkladı. Bunun yanı sıra turizm ve kültür alanında yeni işbirliklerine işaret edildi.
”Kazancımız silah tüccarlığı yapan ülkelerin kaybetmesi olacaktır”
”Bölmek yerine paylaşmayı öğrenebilirsek, her iki taraf da kazançlı çıkacak” diyen Şendir, ”Bizim kazancımız ise silah tüccarlığı yapan ülkelerin, coğrafyamızda varlıklarını pekiştirmeye personel fırsatçı başkentlerin ve nefret üzerine siyaset yaparak kişisel kariyer inşa edenlerin kaybetmesi olacaktır” ifadelerini kullandı.
Bu sürecin kolay olmayacağını vurgulayan Şendir, ”Anlaşamadığımız konuların sayısında bile henüz anlaşamıyoruz ama yumruklarımızı sıkmayı ve el sıkışmayı başardık ve sadece konuşmaya değil, önemsemeye ve dinlemeye başladık” diye yazdı.
Hatzidakis ve Theodorakis benzetmesi
”En sevdiğim iki sanatçı, Manos Hatzidakis ve Mikis Theodorakis, her ikisi de Yunan müziğini zirveye taşıyan, hayata dair zıt görüşlere sahip insanlardı. Birbirlerine çok saygı duyan ve birbirleri hakkında düşünceli konuşan insanlardı” diyen Şendir, ”Ülkelerimiz de aynı şeyi yapabilir” ifadelerini kullandı ve ekledi:
”Annesi Çeşmeli olan ve dar bir boğazın az ötesindeki Sakız Adası’nda doğan (babası Giritliydi) Theodorakis’in şarkıları Ege’nin her iki yakasında da aynı içtenlikle söylenmektedir, bu bizim ortak hazinemizdir”
”Bizim ve sizin askeri darbelerinizin arkasındaki el hep aynıydı”
”Ancak hayatlarımız sadece şarkılar, cacık ya da baklava üzerinden kesişmiyor” diyen Şendir, ”Hem Yunan hem de Türk halkları askeri darbelerden ve ordu destekli hükümetlerden çok çekti ve bunun bedelini ağır ödedi. Bizim ve sizin askeri darbelerinizin arkasındaki el hep aynıydı. Bu da çok şey anlatmalı” ifadelerini kullandı.
”Sağlam dostlar da olabileceğimizi kanıtladık”
Kathimerini gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aleksis Papahelas da Milliyet’te ”İletişim halinde olalım” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Papahelas, ”Mevcut sakin dönemin uzun süreceğini ümit ediyorum. En nihayet, son 100 yılda ’sağlam rakipler’ kadar sağlam dostlar da olabileceğimizi kanıtladık” diye yazdı.
”Mevcut iyi ortamı korumak istiyorsak eğer, aramızda daha iyi iletişim kurmak ve birbirimizi daha iyi anlamak önemli” diyen Papahelas, şu ifadeleri kullandı:
”Hepimiz, 2024’ün bu ilk günlerinde, uzun süreli bir küresel istikrarsızlık aşamasına girdiğimizi anlıyoruz. Etrafımızdaki dünya giderek daha öngörülemez ve tehlikeli hale geliyor. Biz gazetecilerin, olup biteni yorumlamak, gelişmeleri doğru ve yanılsamadan anlatmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Yaşadığımız büyük krizlere komşu olan bölgemizde, aramızdaki iletişim sayesinde, karşılıklı anlayış ve istikrara katkıda bulunabiliriz. Milliyet okurlarına mutlu ve barış dolu yeni bir yıl diliyorum!”