Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu’nun TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen “Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerinde MHP Grubu adına bir konuşma yaptı.
Türkiye’de birçok ilde Amerikan tipi tütünler sözleşmeli olarak üretilirken 10 ilde ise şark tipi yerli tütün üretimi yapıldığını belirten Fendoğlu, “Ben de şark tipi tütün üretimi yapılan bir bölgenin milletvekili ve çiftçilik yapan bir ailenin evladı olarak tütün sorununu yakinen bilen ve tütün üretimi yapan çiftçilerle her daim görüşen biriyim. Sahada sorunları bizzat gözlemleyerek Malatya Sürgü’de, Erkenek’te, Doğanşehir’de, Kurucaova’da ve birçok yerde gördüm” dedi.
“Türkiye 80 bin ton üretimle dünyada 15.sırada yer almaktadır”
Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon çiftçi tarafından 6,5 milyon ton tütün üretildiğini ve bunun üretimin değerinin ise 17 milyar doları olduğunu ifade eden Milletvekili Fendoğlu, “Bu üretimin yaklaşık olarak üçte 1’ini Çin üretmektedir. Çin’den sonra ise Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri ve Endonezya gelmektedir. Türkiye ise 80 bin ton kadar üretimle dünyada Bangladeş’ten sonra 15’inci sırada yer almaktadır. Tarımsal açıdan küresel değeri 17 milyar dolar olan bu bitkinin sanayide işlenmesi için kurutulmasında, taşınmasında, depolanmasında ve ambalajlanmasında tüm dünyada yaklaşık 25 bin kişi yıl boyu tam zamanlı işçi olarak çalışmakta ve 11 milyar ABD doları bir ekonomi oluşturmaktadır” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’deki tütün üretimindeki düşüşün sağlığa faydası olmamıştır, çünkü ithalat artmıştır”
Türkiye’deki tütün üretiminin 300 bin tondan 80 bin tona düştüğünü belirten Fendoğlu, “Dünyada bu kadar büyük bir ekonomik değer varken bizim tütün üretimimiz ise son otuz yılda 300 bin tondan 80 bin tona düşmüştür yani üretimimiz yüzde 75 azalmıştır. Bu üretimin azalmasının ekonomimize ve sağlığımıza da bir faydası olmamıştır. Çünkü son kırk yılda tütün ithalatımız sürekli artarak devam etmiş ve 20 bin tonlardan yüzde 600 artarak 120 bin tona gelmiştir. Kısacası, ülkemiz tütün üretiminde ithalatçı bir ülke olmuş, içilen sigaradaki yerli tütün oranları 4 kat düşerek yüzde 10’a kadar gerilemiş ve çok zor kazandığımız dövizler kaçak yoluyla yurt dışına gitmiştir. Bu düzenlemenin amacı da kayıt dışı kaçağı önlemek, kaçak sigara ve makaronla mücadele etmek ve yerli üretimle tütün üreticimizi korumak ve kayıt altına almaktır” şeklinde konuştu.
Sigara başta olmak üzere, zararlı tütün ve tütün ürünlerinin tüketiminin sınırlandırılmasına ve azaltılmasına koşulsuz ve şartsız destek verdiklerine de vurgu yapan Fendoğlu, diğer taraftan ise yerli tütün üretiminin korunması ve tütün üreticisinin kayıt altına alınmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti.
“Üretim yapan çiftçi korunacak ve kayıt altına alınacak”
Fendoğlu, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“Bu sorunun kısa vadede çözümüne katkı sunmak için öncelikli iki önerim var Komisyona. Bir: Kayıt dışılıktan dolayı kaçak kabul edilen bu ürünlerin ticaretini yapanlara Kaçakçılık Mücadele Kanunu’nda öngörülen “üç ila altı yıl” ve şu an görüştüğümüz teklifte “iki ila beş yıl” olarak düzenlenmiş hapis cezasının “bir ila üç yıl” olarak değiştirilmesidir. İki: Kanun teklifinin 10’uncu maddesinin birinci fıkrasına 8’inci madde de eklenerek kıyılmış sarmalık tütün ticareti yapanlara öngörülen cezaların uygulanmasına, teklifte diğer maddelerin eklendiği gibi 1 Ocak 2024’de başlanması ve uygulanması önerimizdir. Tüm bu yapılacak çalışmalar sonucunda hem insan sağlığı korunacak hem dar gelirli küçük çiftçi korunacak hem de bu ürünü yerel şartlarda satan insanlar kayıt altına alınacak ve üretim vergilendirilecektir.”
Fendoğlu’ndan Malatya’ya davet
MHP Grubu adına yaptığı konuşmanın ardından Malatya’nın kültürü, tarihi ve doğal zenginliklerinden de bahseden Fendoğlu’na, oturumu yöneten TBMM Başkan Vekili MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, “Malatya’yı görmemek talihsizlik. Bundan sonra herkes görecek” dedi.
Bunun üzerine konuşmasına devam eden Fendoğlu, “Bu şehir ki, Anadolu’yu Ana yurt yapan, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat havzasında yer alan, Doğu Anadolu ve Fırat Nehri’nin en stratejik noktasında bulunan, bölgedeki ilk yerleşim milattan önce 6000’li yıllara kadar uzanan, Selçuklu ve Osmanlı’nın iltifatına mazhar olan şehirden bahsediyorum. Kayısı kokulu şehirden, hoşgörü şehrinden, cumhuriyetine ve devletine sadık olan, büyük devlet adamları yetiştiren şehirden bahsediyorum. O şehrin adını tahmin etmişsinizdir, o şehir Malatya. Sİz Gazi Meclisimizin değerli üyelerini Malatya’mızda misafir etmekten onur ve şeref duyarız” diye konuştu.