Jacop Rothschild 87 Yaşında nedeni açıklanmayan bir sebeple öldü.
Hani şu dünyayı yöneten 5 büyük Aileden biri olan Rothschild ailesinin 4. Baronu
Dünyayı yöneten ve dünyanın en zengin ailesinin ferdi olan Baron Jacop servetine rağmen ‘’mortingen strasse’’oldu. Eee yalan dünya bu kimseye kalmıyor…
Ab-ı hayat iksirine henüz ulaşan yok ama ölümü öldürmek için birçok bilim insanı gayret gösteriyor. İstatistiklere göre Dünya nüfusunun 5’te 4’ü hastalıklardan ölürken geri kalanı ise savaş, çatışma, AIDS ve kaza gibi nedenlerle yaşamını yitiriyor. İyi haber ise 1800’lü yıllarda ortalama insan ömrü 45 iken günümüzde 80 yaşa kadar yükseldi.
Longevity (Uzun yaşam) mümkün mü?
Yaşlanmayı tersine çevirmek şu an için mümkün gözükmese de geciktirmek için birçok bilimsel sonuç elde edildi. Silikon vadisinin zenginleri de Longevity’e kafayı takmış durumda. Kendi servetlerinden milyonlarca doları uzun ömür çalışmaları yapan start-up’lara yatırıyorlar. OpenAI Ceo’su Sam Altman insan ömrüne 10 yıl eklemeyi planlayan ‘’Retro Biosciences’’ isimli şirkete 180 Milyon dolar yatırım yaptı. Teknoloji milyarderi Peter Thiel ise ‘’Unity Biotechnology’’ isimli yaşlanmayı tersine çevirecek tedaviler geliştiren şirketin ilk yatırımcılarından ve yaşlanma karşıtı araştırmalara destek veren Methuselah vakfına 3,5 Milyon dolar bağış yaptı.
Oracle’ın kurucusu Larry Ellison ise yaşlanmayla ilgili temel biyomedikal araştırmaları destekleyen Ellison Tıp Vakfı’nı kurdu. Google’ın kurucu ortağı Larry Page yaşlanma karşıtı araştırma şirketi Calico Labs’ın kurulmasına yardımcı oldu. Google’ın diğer kurucu ortağı Sergey Brin ise Parkinson hastalığı araştırmalarına 1 milyar dolardan fazla para harcadı.
Mark Zuckerberg boş durur mu?
Nam-ı diğer Zuck Efendi, 2015 Yılında Stephan Hawking ile bir sohbetinde ‘’İnsanlar sonsuza kadar nasıl yaşayabilir. Tüm hastalıkları nasıl tedavi edebiliriz?’’ Sorularını sormuş ve uzun yaşamın sırlarını aramıştı. Tüm hastalıkları tedavi etmek ve önlemek için 2100 Yılına kadar 3 Milyar dolar harcayacağını ilan eden Mark Zuckerberg; “Bu yüzyılın sonuna geldiğimizde, insanların 100 yaşını aşmasının normal kabul edileceğini’’ söylemişti.
Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey, Longevity’e kafayı takan diğer ünlü teknoloji liderlerinden biri. Bu uğurda günde bir öğün yemek yiyor, hafta sonları aralıklı oruç tutuyor. Her gün olmasa da 15 dakika sauna 1 saat buz banyosu yapıyor ve her sabah 5’te uyanarak iki saat meditasyon yapıyor.
Ünlü dolar milyarderleri Jeff Bezos ve Yuri Milner’de Longevity için bütçe ayıranlardan. Longevity araştırma şirketi Altos Labs’a yatırım yaptılar. Kısacası o kadar paramız var yaşayalım bu hayatı diyorlar…
Longevity hayal değil elbette ama kul plan yaparken kader gülermiş!
Türkiye’de olduğumuzu varsayalım. Bir maganda kurşununa yok yere ölebilirsin. Makas atan bir trafik canavarı hız zevki için hayatına son verebilir. Taksim’de gezerken bir bombanın patlamasıyla hayatını yitirebilir veya demirden çalan hırsız müteahhidin yaptığı bir binada yaşarken deprem sonucu enkaz altında kalarak can verebilirsin. O yüzden sadece Longevity (Uzun yaşam) araştırmalarıyla bir yere varamayız. Afrika’da açlıktan öldürülen bir çocuk veya Gazze’de fosfor bombalarıyla katledilen bir bebeğin normal yaşam hakkını gasp eden bu dünyada uzun ömür pekte derdimiz olmamalı.
Ama nasıl anlatabiliriz ki zulme karşı narkozlanmış ve zihni dondurulmuş kitlelere! Neyse…
Peki tercihimiz (Longevity) uzun ömür mü? Yoksa (Healthspan) kaliteli yaşam mı?
Bence ömrün uzun olmasından ziyade kaliteli, sağlıklı ve güzel bir yaşama sahip olmak tartışmasız daha önemli. 24 Yaşında hayatını kaybeden ünlü sinema oyuncusu James Dean’e atfedilen ‘’Hızlı yaşa, genç öl, cesedin yakışıklı olsun.’’ Talihsizliği gibi bir yaşamdan bahsetmiyorum ama hızlı ve uzun yaşasak fena olmaz. Yoksa Cemal Süreya’nın şiirinde dediği gibi ‘’Her ölüm erken ölümdür.’’
Tüm okuyucularımıza sağlıcakla ve kaliteli bir yaşam diliyorum…
