İsrailli haham Nir Ben Artzi, 2015 yılının Şubat ayında İnternet’teki blog sayfasından ülke dışındaki Yahudilere çağrı yaparak, “ABD ve Avrupa ekonomik krizlerle boğuşacak. Dünyada pek çok doğal felaket ve büyük depremler olacak. Tanrı, İsrail’in çevresindeki bütün ulusları ortadan kaldıracak. İranlılar birbirini yemekle meşgul. Mısır yanıyor ve onlar Suriye gibi olacak. Hamas, Mısır’ın başına bela olacak. Türkiye, kendi iç meseleleri ile uğraşacağından İsrail’e dokunamaz. Suriye haritadan silinecek. Bulunduğunuz ülkelerde size iyi davranmıyorlar. Sizin için en güvenli ülke İsrail’dir” demişti.
***
“Haham’ın kehanetleri”, tam olarak değil ama büyük ölçüde tuttu. Zira bu iddialar kehanet değil, İsrail devletinin nasıl bir yol tutturacağını bilerek yapılan konuşmalar idi…
Hamas’ın İsrail’e saldırısı, İsrail’e, Gazze’deki Filistin-Arap varlığını tamamen tasfiye etmek için fırsat verdi. Yalnız İsrail, sadece etnik arındırma, nüfusu göçe zorlama gibi yöntemlerle yetinmedi, doğrudan katliama ve soykırıma yöneldi.
Soykırıma karşı en ciddi tepkiyi, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Güney Amerika ülkeleri gösterdi. Kolombiya, İsrail ile ilişkileri tamamen kesti. Türkiye, 35 bin kişi katledildikten sonra İsrail ile ticareti, durdurduğunu açıkladı.
***
Sivil toplum olarak en kuvvetli tepkiyi ise Amerika’daki üniversite öğrencileri ortaya koydu… Yalnız bu konuda Nihat Genç’in önemli tespitleri var. Özetle şöyle diyor:
“Amerika’nın ‘elit’ üniversitelerinde anti-siyonist eylemler kapitalizmin tarihi açısından çok derin kırılmalar ve anlamlar taşıyor!
Çünkü bu elit üniversiteler kapitalizmin savaş makinesine kalifiye eleman yetiştirmek ve çok uluslu şirket hegemonyasının sürekliliği için kurulmuştu!
Elit üniversiteler feodal dönemle kapandığı sanılan yeni soylular yetiştirmek için kurulmuştu!
(Türkiye’de) Akademiyi ve medyayı ve piyasayı ele geçirmiş bu holdingler, elli uzun yıldır sizleri, laik, şeriat, Suriye savaşı, etnik, mezhep, PKK, Şeyh Sait ve FETÖ’yle savaştırıyor! Ülke topraklarını masaya yatırıp size açılım tartıştırıyor!
Ekonomik krizler katlandıkça katlanıyor, ülke toprakları satılıyor, on milyonlarca mülteci gelmiş ve açlık yokluk hiç gündemden düşmüyor ama onlar İslamcılık adına FETÖ adına anayasayı değiştiriyor, PKK’yı yine önünüze sürüyor!
Amerikan üniversitelerinde anti-siyonist eylemlere katılan öğrenciler de o büyük zihinsel kuşatmadan çıkamaz, çünkü iş bulamazlar ama insanlığa bir kapı aradılar!
Müesses nizamın-hegemonyanın savaş makinesine meydan okudular!
Haberiniz olsun, satılmışları ve iş birlikçileri ‘özgür başarılı demokrat bireyler’ olarak takdis edip diploma ve ödül ve maaş veren, bu düzen, kökünden tartışılmaya ve çözülmeye başlamıştır!”
***
Dünya düzeninin kökünden sarsıldığına dair bir tespit de Mısır’dan geldi. Dünya Müslüman Âlimler Birliği Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Vasfi Aşur, “Kendini savunma haklarının hangisi İsrail’in tüm bu barbarlıkları yapmasına izin veriyor? İsrail’in işlediği bu suçlara sessiz kalınması küresel sistemin çöküşünü daha da hızlandıracak.” dedi. Aşur, savaşın küresel düzendeki eşitsizliği, adaletsizliği ve insan haklarının bir yalan olduğunu ortaya çıkardığı görüşünü paylaştı. Aşur, dünyada İsrail’in Gazze’deki katliamı gibi katliamlara engel olacak yeni bir sistemin inşa edilmesinin artık kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
***
Türkiye’de küresel sistemin emirlerine karşı gelen Sinan Ateş’in katledilmesinde azmettirici olanların hatta suikastçıyı evinde saklayanın, iddianamede adı bile geçmiyor… Sinan Ateş’e sıkılan kurşun, Türk Milleti’ne sıkılmıştır. Bu cinayetin tetikçilere yıkılarak kapatılması, Türkiye’de de sistemin sonunu getirecektir…