Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen, ardından 6,4’lük depremin merkez üssü olan Hatay’ın Defne ilçesindeki Abdullah Cömert Parkı’nda açıklamalarda bulundu.
Deprem sonrası üçüncü kez Hatay’a geldiğini ve buradaki insanların acısını derinden hissettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Hatay’ın tarih açısından büyük önemi olduğunu söyledi.
Büyük acıların yaşandığı bir kent
Hatay’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “(Hatay benim şahsi meselemdir) diyerek hasta yatağından kalkıp Hatay’ı anavatana katmıştır. Dolayısıyla Hatay’ın üzerine titrememiz gerekiyor. Büyük acıların yaşandığı bir kent. Bu kentin ayağa kaldırılması gerekiyor.” diye konuştu.
Ülkeyi yönetenlere seslenmek ve onları uyarmak isterim
“Hatay’ın demografisini değiştirme yönündeki çabaların” dikkate alınması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hatay gerçekten demografik açıdan da dikkat edilmesi gereken bir kentimiz. Bu çerçevede de ben ülkeyi yönetenlere seslenmek ve onları uyarmak isterim. Bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini de ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.
Hatay kadim bir kenttir
Kılıçdaroğlu, Hataylıların kısa süre içinde memleketlerine dönmesi temennisinde bulundu. Her kentin ruhu ve tarihi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Hatay kadim bir kenttir. Bu kadim kentin kültürüyle, dokusuyla, tarihi eserleriyle beraber korunması, yaşatılması, yıkılan eserlerin yeniden onarılması gerekiyor. Bu konuda da biz CHP olarak elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye hazırız. Eğer bu konuda bir yasal düzenleme yapılmak isteniyorsa, bu yasal düzenlemeye de parlamentoda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.
Kültürlerin korunması son derece önemli ve değerlidir
‘Kentlerin ruhu vardır’ dedik. Şunun için, kentler binalar değildir, kentler yapılar değildir. Bu kentlerin kültürleri vardır, kentlerin tarihleri vardır, kentlerin tarihi eserleri vardır. Kültürlerin yaşatılması gerekir. Dolayısıyla bu kültürler bugünden yarına oluşan kültürler değildir. Yüzyılların süzgecinden geçip günümüze kadar gelen bu kadim kültürlerin korunması son derece önemli ve değerlidir.”
“Çadırların tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız”
Depremin üzerinden 17 gün geçtiğini, çadır sorununun hala çözülmediğini belirten Kılıçdaroğlu, vatandaşların evlerine yakın mahallelerdeki çadırlarda yaşamak istediğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü binaları yıkılmamışsa, binalarında eşyaları var. Dolayısıyla bir şekliyle bu sorunu aşmak istiyorlar. Çadır sorunu için ben tekrar Hatay’dan bu ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum. Koskoca Türkiye’de nasıl olur da bir çadır sorununu çözemezsiniz? Nasıl olur da çadır sorununu çözemiyorsunuz? Nasıl olur da kalkıyorsunuz ‘Çadır sorununu çözdük’ diye ortalıkta geziyorsunuz. Gelin vatandaşı bir dinleyin. Vatandaş size ne söylüyor? Bir bakın bakalım.
Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim
Daha önce çağrı yapmıştım aynı çağrıyı tekrar yapıyorum. Türkiye’de çadır üreten fiyatı ne olursa olsun, ‘Evet biz çadır üretiyoruz, istediğiniz çadırları size vereceğiz.’ diyorsa herhangi bir sanayici, bir üretici çadırları satın alıp, tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Bunu da açıkça ifade edeyim. Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim. Nasıl olur da çözemiyorlar? Çadır dediğiniz bir bina yapmak değildir ki. Dolayısıyla bu sorun hala temel bir sorun olarak önümüzde duruyor.
Nasıl hareket etmesi lazım?
Havalar ısınacak bundan sonra daha farklı sorunlar çıkacak. Dolayısıyla iktidarın bu konuda çok daha hızlı davranması lazım. Nasıl hareket etmesi lazım? Ama kentin dokusuna, kültürüne, tarihine dikkat ederek onları tahrip etmeden yol alması gerekiyor.” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, açıklamanın ardından Hatay’daki temaslarını tamamlayarak kentten ayrıldı.
